Müzik zihni besler ve dolayısıyla yaratıcılığımızı da doyurur. Yaratıcı bir zihin, keşifler yapma ve yenilikler yaratma yeteneğine sahiptir. Albert Einstein ve Mozart gibi en büyük beyinlerin ve düşünürlerin hepsinin ortak bir yanı vardı; sürekli olarak hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını keşfediyorlardı. Enstrümantal müzik dinlemek insanı dinlemeye ve duyduklarıyla ilgili bir hikaye anlatmaya zorlar. Aynı anlamda bir müzik aleti çalmak size hikayeyi kelimeler olmadan anlatabilme yeteneği kazandırır. Her ikisi de yalnızca kişinin yaratıcılığını değil aynı zamanda zekasını da çalıştıran maksimum sağ beyin kullanımını gerektirir.
Müzik sınıfta çok ilgi çekici olabilir ve ezberlemek için harika bir araçtır. İşin uzmanı, daha fazla öğretmen çarpım tablosunu öğretmek için şarkı kullansaydı çocuklar bu bilgiyi çok daha çabuk hatırlardı diyor. Müzik bize başka hiçbir yerde elde edemeyeceğiniz öz disiplin ve zaman yönetimi becerilerini öğretir. Çocuk yetiştirmede çocukların odaklanmasını sağlamak ve onları sokaklardan uzak tutmak için Müzik eğitiminden yararlanılabilir. Müziğin giyinme, düşünme, konuşma ve hayatlarımızı yaşama şeklimizi etkileme gücünün olduğu iyi bilinmektedir.
Müzik evrenseldir, müziği anlamanın sınırları yoktur. Kuşlar, köpekler ve balinalar gibi hayvanlar bile belli bir dereceye kadar müziği anlayabilir. Müzik, iletişimin tüm sınırlarını aşar çünkü aynı dili konuşmasanız bile gezegenin diğer ucundaki biriyle konuşabilir ve hikayeler anlatabilirsiniz. Ancak kişinin bu anlayış duygusuyla temas halinde olabilmesi için açık fikirli olması gerekiyor. Pek çok kişi, sunduklarını keşfetmeden belirli müzik tarzlarını hemen bir kenara itiyor. Her tarz bir kişiye hitap etmeyebilir veya onda yankı uyandırmayabilir, ancak tüm olasılıklara açık olduğunuzda kişi kendi benliğinin yeni bir parçasını keşfedebilir.
Hiç kimse Müziğin nereden geldiğini bilmiyor ama müziğin İnsanlığın varoluşundan öncesine dayandığını öne süren pek çok teori var. Müziğin en yaygın bilinen kullanımlarından biri dini ve kutsal kabile olaylarıydı. Maya uygarlığında müzik, savaşta kazanılan zaferin kutlanmasında ve hatta etkili şahsiyetlerin cenaze törenlerinde kullanılıyordu. Müzikte kaydedilen en eski anlardan bazıları Orta Çağ'da kilise duaları için koro parçalarıyla gerçekleşti. Manevi bir deneyimi yasaklayacak ruh halleri yaratmak için belirli armonilerin düzenlenmesine ve kullanılmasına büyük önem verildi.
Müzik sizi uzun bir yolculuğa çıkarabilir. Müzik zamanı dondurabilir. Müziğin aynı zamanda hareketi önerme gücü de vardır. Bütün bunlar insanın duyularıyla ilgilidir. Bir şarkının sizi özellikle üzdüğü ya da çok heyecanlandırdığı ve mutlu ettiği bir anı hatırlayacağınızdan eminim. Peki düzenli tonlar duyularımız üzerinde nasıl böyle bir etki yaratıyor? Kimse bunun nedenini ve nereden geldiğini gerçekten bilmiyor ancak hangi duyguların belirli gamlara, akorlara ve armonilere ait olduğu konusunda bir anlaşma olduğunu gösteren birçok çalışma var.
Müziğin şaşırtıcı yanı hepimizin içine gömülü olmasıdır. Herkes kendini açarsa bunu anlayabilir ve bir şeyler hissedebilir. Müzik kelimenin tam anlamıyla beyni değiştirir. Nörolojik araştırmacılar, müzik dinlemenin beyin fonksiyonu ve zihinsel sağlıkta rol oynayan çeşitli nörokimyasalların salınımını tetiklediğini bulmuşlardır. Araştırmacılar, müziğin insanların duygularını düzenlemelerine yardımcı olduğunu söylüyor. Ruh hallerini değiştirme ve insanların duygularını işlemelerine yardımcı olma gücüne sahip olduğunu belirtiyorlar.
*The Effects of Music on Human Life