Seçimler bitti,13. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yemin ederek resmen göreve başladı.

Gözler 2. Yüzyıl olarak adlandırılan yeni dönemin kabinesindeydi.

Bir çok isim gündeme geldi.Adeta bakan loto oynandı bir kaç gündür ülkede.

Sonunda cumhurbaşkanı yeni kabineyi açıkladı.

Bu arada yeni kabine diyoruz çünkü eski sistemde bakanlar kurulu yerine yeni sistemde kabine olarak değiştirildi.

Bakanlar kurulu olması için bir Başbakan olması lazım.

Yeni sistemde Başbakanlık kaldırıldığı için bakanlar kurulu da ortadan kalkmış oldu.

Evet cumartesi akşamı saat 22.04 te cumhurbaşkanı ülkeyi yönetecek kabine listesini açıkladı.

Listeler açıklandığında gördük ki bu kabine tam bir uyum kabinesiydi.

Burada en büyük itiraz Hazine ve Maliye bakanı Mehmet Şimşek'ten gelebilirdi,oda bakan olmadan sıkı bir pazarlık yapmış,demek ki verilen sözlere ikna olmuş ki bakanlığı kabul etmiş.

Ekonominin içine düştüğü çukurdan çıkaracak başka bir isim bulunamayınca daha önce tenkit ettiği Mehmet Şimşek'i tekrar bakan yaptı.

Bürokraside de büyük değişikliklerin sözünü alan Şimşek özellikle dış finansman açısından sermaye gruplarına bir can simidi olmak için kollarını sıvayacaktır.Bunda başarılı olacak mı yakında göreceğiz.

Esas sıkıntı düşük faiz,düşük enflasyon, yüksek ihracat hamlesinden vaz mı geçiliyor gibi sorulara önümüzdeki günlerde cevap bulacağız.

Basına sızan anlaşmaya göre 18 ay içerisinde kademeli olarak Merkez Bankasının faizleri yüzde 25 lere çekeceği söyleniyor.

Tabi Merkez Bankası başkanı,TÜİK Başkanı,SPK başkanı,Kamu Bankaları genel müdürleri gibi bir çok kritik isimleri değiştirme sözünü alarak görevi kabul ettiği iddia edildi.

Yeni bir ekip ve yapılanma olmadan bir başarı şansı olmayabilir.

Dikkatimizi çeken başka bir bakan ise İçişlerine atanan İstanbul valisi Ali Yerlikaya oldu.

Uzun süredir İstanbul valiliği yapan Ali Yerlikaya gayet uyumlu,sakin ve siyasetten müstesna bir bakan olarak görevini en iyi şekilde yapacaktır.

Bakanlığını siyasete karıştırmayacak kadar bürokrasiyi bilen Ali Yerlikaya önceki içişleri bakanı Süleyman Soylu'nun atadığı bir çok vali ve bürokratı değiştirerek toplumda bir yumuşama yapabilir.

Ne yazık ki eski İçişleri bakanı Süleyman Soylu siyasete aşırı derecede angaje olmuş ve bu yönüyle büyük tepkiler toplamıştı.

En çokta yaptığı işten ari muhalefetle olan polemiklerinden dolayı adı bu şekilde sık sık anılarak tarihe geçecektir.

Sırf Devlet Bahçeli karşı çıktığı için görevden alamadığı Soylu'yu milletvekili yaparak bir noktada kurtulmayı başardı Erdoğan.

Onun için Al Yerlikaya'nın bakan olması toplumun büyük kesimi tarafından olumlu karşılandı.

Adı bir süredir Dışişleri Bakanlığı için geçen eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan bu göreve atandı.

Erdoğan'ın 'benim sır küpüm' dediği Hakan Fidan daha önce milletvekili olmak istemiş ama bu isteği bizzat Erdoğan tarafından engellenmiştir.

Hakan Fidan'ın bakan olması çok tartışılacaktır.Özellikle ülkenin güvenlik politikaları açısından olumlu bir yönü olmakla beraber,AB konusunda olumsuz bir durum sözkonusu olacaktır.

Suriye,Irak,Türki cumhuriyetleri,Afrika ülkeleriyle yakın teması ve oralarda yaptığı faaliyetler ile MİT'in önemli görevler üstlenmesine,dünyada sayılır bir başarı hamlesine sokarak dikkatleri üzerine çekmiştir.

Çok az konuşan,sadece görevine odaklanan bir yapısıyla Hakan Fidan özellikle terör konusunda güvenlikçi bir geleneği devam ettirecek ama AB ile uyum konusunda yeterli bir çabayı göstermeyeceği konusunda bir konsensüs oluşmuş vaziyette.

Bu yönüyle Avrupa devletlerinin bir şerhi olabilir Hakan Fidan için.Çünkü yönünü Avrupa yerine yukarıda saydığımız ülkelere çevirerek görevini deruhte etti.Bence bu gerekli bir yönetim tarzıydı çünkü bölgemiz çok katmanlı terör olaylarının yaşandığı bir coğrafya içinde bulunuyor.

Diğer bakanlarla ilgili görüşlerimize devam edeceğiz.