Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinde ipi göğüsleyen Erdoğan oldu.
Böylece üçüncü kez seçilerek 13. Cumhur başkanı olmayı başardı.
Tebrik ediyorum.
Bu seçim dünya literatürüne girecek çok önemli bir seçimdi.
Hem Türk halkının,hemde dünyanın gözü üzerimizdeydi.
Seçimin sonuçları üzerinde çok tartışma ve değerlendirmeler yapılacaktır.
Bizde önümüzdeki süreçte bu konuda gerek genel,gerekse partiler üzerinde analiz ve görüşlerimizi yapacağız.
Öncelikle şunu belirteyim;tüm anket şirketleri çuvalladı.
Kimin adına hizmet ettiğini bilmediğim, çoğunun ismini bile bu seçim sürecinde duyduğum bir çok anket şirketi nasıl bir yol izleyerek bu sonuçlara vardı,bilemiyorum.
Telefonla anket mi yapılır?
Şahsen biri bana telefonla hangi partiye oy vereceksin dese söylemem.
Anket şirketleriyle ilgili yeni bir yasal düzenleme yapılmalıdır.
Gerekli kadrosu,mali imkanı olmayan firmalar bu işi yapmamalı.
Bildiğim kadarıyla bunların bir derneği var.Ama dernek bünyesinde olmayan bir çok fason firmalarında olduğunu biliyoruz.
Anket şirketleri manipüle ederek halkın gerçek görüşlerini yansıtmıyorlar.Kendi görüşüne uygun sonuçlar yayınlıyorlar.
Neyse bu bahsi geçerek gerçek gündemimize dönelim.
Erdoğan toplam oyların yüzde 52 sini, Kılıçdaroğlu ise yüzde 48 zini aldı.
İlk seçimden sonra yazdığım yazımda Erdoğan'ın ikinci seçimi alacağını belirtmiştim.
Sayfamı takip eden okuyucularım o yazımı bularak okuyabilir.
Meclis çoğunluğunu alan,üstelik yüzde 49.5 oy ile kıl payı kaçırdığı seçimi kaybetmek zor bir durum olurdu.
Seçim süreci çok sancılı geçti.
İlk turda montaj videolarıyla Kılıçdaroğlu'nu PKK ile yanyana getirme hamlesi başarılı oldu.
Özellikle kırsal kesimde bu etki öyle büyük ki;her gittiğimiz yerde bize bunlar soruldu.
Evet pahalılık var ama beka bizim önceliğimiz diyen bir çok yurttaşla karşılaştık.
Kılıçdaroğlu ikinci turda bu algıyı kırmak istedi ama süre çok kısa olduğu için başarılı olamadı.
Kandilden gelen Kılıçdaroğlu desteği kime hizmet etti bunu anlamak mümkün değil.
Kimin işine yararsa ona destek oldu bu açıklamalar.
PKK kim oluyorda seçimi manipüle edecek açıklamalarda bulunuyor.
Sen geleceksin Türk askerini,polisini şehit edeceksin,sonrada seçimlere direkt taraf olacaksın.
Halkımız asla terör örgütünün bu asimile edilmiş telkinlerine boyun eğmez.
Nihayette eğmedi.
Tabi burada Kılıçdaroğlu'nun suçu yok.
Ama kime hizmet ettiği anlaşılmayan bu paylaşımların Erdoğan'ın eline büyük bir koz verdiği kesin.
Her iki turun gerçek gündemi bu oldu ve bunu Erdoğan çok iyi kullandı.
Siyaset bu işte.
Ne oldu bu gerçek gündemin konuşulmasının önüne geçti.
Halka ekonominin verdiği tahribat yerine bu gibi söylemler anlatıldı.
Ama öyle,ama böyle Erdoğan kazandı.
Muhalefetin umutları bir başka bahara kaldı.
Burada Erdoğan'a büyük bir sorumluluk düşüyor.
Bu gergin ortamı sakinleştirmek.
Ülkenin gerçek gündemine dönmek.
Madem yeni yüzyıl projesini açıkladı bunun gereğini yerine getirmek.
Bakanlar kurulu seçimini liyakatlı,konusunda uzman kişilere teslim etmek.
Yıpranan,çürüyen bürokratları derhal yenileriyle değiştirmek.
Halkımıza yeni bir umutla yepyeni yüzleri ortaya çıkarmak.
Ama işi zor Erdoğan'ın.
Şimdi üç maaş,beş maaş alan bürokratları değiştirebilecek mi?
Bundan kuşkuluyum.
Liyakatı tesis edecek mi?
Bundan kuşkuluyum.
İhaleleri şeffaf yapacak mı?
Bundan kuşkuluyum.
İnşallah ben yanılırım.
Sadece kendine oy veren değil,vermeyenleri de kucaklarsa her şey başka olur.
Yok eskisi gibi devam ederse başarı şansı azalır.
Bizden söylenesi.
Buradan halkımıza da bir çağrım var.
Seçimin kazananı kaybedeni olmaz.
Mecliste muhalefet etmekte ülkeye bir hizmettir.
Gerçi parlementonun bu sistemde işlevi kalmadı ama yinede bir çok hayati kanunlar meclisten geçecek.
Muhalefetin burada göstereceği perponmas ileride belirleyici olacak.
Biten sadece seçim.Umutlar asla bitmez,bitmemeli.