Kabul ediyorum pek kulağa hoş gelmeyen bir kavram olabilir ''yeni insan'' kavramı. Çünkü bir yerde yeni bir şeylerden bahsediyorsak diğerini ''eski'' olarak adlandırmamız gerekir ki bu tabir, insan için hoş bir tabir değil. Fakat şu bir gerçek ki insan ister farkında olsun ister olmasın hem fizyolojik hem de psikolojik olarak sürekli yenilenen bir canlı. Yedi yılda bir insan vücudunun kendisini tamamen yenilediği söylenir. Aynı kalamıyoruz. Sürekli bir devinim halindeyiz. Bence yeni iş insanının da eskisinden bazı farkları olmalı.
Elbette ki malum süreç iş insanına bazı sorumluluklarda yükledi. Gelecekte, iş yaşamında verimli olabilecek iş insanlarının niteliği de belirgin bir hale gelmeye başladı.
Yeni insan, yeni iş insanı,
- Zihnini basmakalıp düşünce sistemine göre değil, alternatiflere açık hale getirebilen,
- Yargılama ya da yapıcı olmayan eleştirilerle vakit kaybetmeyip, öğrenmeye meyilli,
- Sorumluluk alan,
- Kurnaz değil, şeffaf ve güvenilir olan,
- Kopya değil kendisi olan, yani otantik benliğe sahip,
- Kendi yeteneklerinin tutkusunun farkına varan,
İnsanlardan oluşacak. Bu vasıflara sahip insanlara iş yaşamında otonomi kazanmış insan deniyor.
Yani kendi kendini yönetebilen insan. İş dünyasında otonomi, çalışanların belirli bir derecede bağımsızlık, inisiyatif ve karar verme yeteneğine sahip olmalarını ifade ettiği gibi bu çalışanların belirli görevleri veya projeleri yönetme, kararlar alma ve kendi işlerini organize etme özgürlüğüne sahip oldukları anlamına geliyor.
Sağlıklı günler dilerim.