10 Kasım Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinde ve cumhuriyetin inşasında kritik bir rol üstlenen Mustafa Kemal Atatürk'ü anma günüdür. 1938'de aramızdan ayrılan Atatürk, yalnızca bir askeri lider değil, aynı zamanda modern Türkiye’nin kurucusu, vizyon sahibi bir devlet adamı ve çağdaş bir önder olarak milletimize unutulmaz bir miras bırakmıştır. Bugün O’nu anarken, yalnızca tarihe mal olmuş bir lideri değil, aynı zamanda ilkeleriyle geleceğimizi şekillendiren bir yol göstericiyi hatırlıyoruz.
Atatürk, Türkiye'nin yüzyıllardır süregelen zorluklar karşısında bağımsızlığını kazanması ve çağdaş dünyada yerini alması için inanılmaz bir çaba sarf etmiştir. Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte ülkeyi “muasır medeniyetler seviyesine” taşımayı hedeflemiş, eğitimden sağlığa, ekonomiden sanata kadar pek çok alanda köklü reformlar gerçekleştirmiştir. Bu reformların temel amacı, ulusun kendi ayakları üzerinde durabilen, bağımsız bir devlet olabilmesi ve bireylerin eşit, özgür, çağdaş bir yaşam sürebilmesiydi.
10 Kasım’ın bir yas günü değil, Atatürk’ün düşüncelerini ve ilkelerini yaşatma günü olduğuna inanıyorum. Onun bıraktığı “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller yetiştirme hedefi, bugün hala Türkiye’nin en önemli idealidir. Bu hedef doğrultusunda gençlere büyük bir sorumluluk düşüyor; çünkü Atatürk’ün mirası, yalnızca geçmişle sınırlı kalmayıp geleceğe de ışık tutmaktadır. Eğitimde, bilimde, sanatta, ekonomide her alanda Atatürk’ün işaret ettiği “akıl ve bilim” yolunda ilerlemek, Türkiye’yi daha aydınlık yarınlara taşımak demektir.
Atatürk, "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." diyerek aslında çok önemli bir mesaj bırakmıştır. Bu mesaj, onun kişisel olarak öne çıkmayı değil, ulusun bütünsel bir şekilde kalkınmasını öncelik haline getirdiğini ortaya koyuyor. Bizler de her 10 Kasım’da, bu anlayışı diri tutarak Cumhuriyet’e ve onun değerlerine bağlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz.
Bugün her şeyden önce, Atatürk’ün mirasını anlamak, sahip çıkmak ve yaşatmakla mükellefiz. 10 Kasım’lar, bizlere sadece kaybı hatırlatan değil, değerleri yaşatan bir gün olmalı. Özgürlüğümüz, bağımsızlığımız ve modern Türkiye’nin kazanımları için Atatürk’ü saygıyla anıyoruz; aziz hatırasına her daim minnettarız.