Tüm Türkiye'nin büyük bir heyecanla beklediği seçim sonuçları dün akşam oy verme sürecinin bitmesi ve sandıkların açılıp oy sayımına geçilmesiyle hemen hemen 20.30 sularında netleşmeye başlamıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın %52 civarında oy almasının kesinleşmesiyle de hem parti bazında hem de halk sokaklara dökülerek zafer kutlamalarına başladı.
Elbette kazanan hangi taraf olursa olsun kutlama yapılacağı, halkın meydanlarda bir araya geleceği belli olan bir durumdu. Lakin gelin görün ki, milletimiz insanı her hadiseyi fazlasıyla abartılı yaşıyor.
Sevincin de, üzüntünün de, coşkunun da dozunu epey kaçırıyor. Mersin sokaklarında geç saatlere kadar kornalarla konvoy yapmak belki bir nebze anlaşılabilir oy verdiği adayın kazanmasını kutlama adına, fakat kalabalığın yoğun olduğu yerlerde ardı ardına silahları ateşlemek hiç bir kutlamada yer almaması gereken nahoş bir durumken bu konuda önceden gerekli önlemler alınamaz mıydı diye düşünüyor insan..
Malumunuz insanımız futbol takımı tutar gibi, partisinin holiganı gibi davranış sergilemeyi pek seviyor. Aksi halde belli bir süre dahilinde millete hizmet etme görevini kendi oyuyla verdiği liderin seçilmesine bu denli, silah ateşleyecek, havai fişek patlatacak, sabaha kadar konvoy eşliğinde şehir turu atacak kadar büyük bir sevgi gösterisinde(!) bulunmasına anlam verilemez.
Velhasıl kelam, demokrasinin gereği olarak millete hizmet edecek adayların yine millet tarafından seçilmesi hakkını bizlere veren Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'e minnettarım. Ve yine bu hakla %52 oy ile yaklaşık 2,5 milyon oy çoğunluğuyla seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve Türkiye'ye hayırlı olmasını temenni ediyorum.