Her yıl olduğu gibi, yaz mevsimi yerini sonbahara bırakırken, ülkemizde adaletin yeni dönemi de kapılarını açıyor.  Adalet, toplumun temel direği; güvenli ve huzurlu bir yaşamın teminatıdır. Yargının bağımsızlığı, her bir vatandaşın hakkını arayabilmesi ve eşit muamele görmesi için olmazsa olmazdır. Bu nedenle, adli yıl açılışları, hukukun üstünlüğüne duyulan güvenin ve inancın tazelenmesi adına bir fırsattır.

Ancak adalet sistemimizin çeşitli sorunlarla karşı karşıya olduğu bir gerçek. Özellikle son yıllarda yargının bağımsızlığı, adaletin hızlı ve etkin bir şekilde tecelli etmesi gibi konular sıkça tartışılıyor. Mahkemelerin iş yükü, davaların uzun yıllar sürmesi ve bazı kararların toplum vicdanında karşılık bulamaması, adalete olan güveni zedeliyor. Bunun yanında, hukukun siyasallaşması ve yargıçların baskı altında karar almak zorunda kalması gibi endişeler de dile getiriliyor.

Yeni adli yılda bu sorunlara çözüm bulunması, sadece hukukçuların değil, toplumun her kesiminin ortak beklentisi. Unutulmamalıdır ki, adalet bir gün herkese lazım olabilir. Adaletin güçlü olduğu bir toplumda, herkesin hakkı korunur ve kimse mağdur edilmez.

Yeni adli yılın, adaletin gücünü ve önemini bir kez daha hatırlatacağı, hukukun üstünlüğünü perçinleyeceği, topluma güven verecek adımların atılacağı bir yıl olmasını diliyorum. Adaletin tecellisi, hepimizin ortak geleceği için en büyük temennimizdir.