Sanırım saat 10.00 gibiydi. Önce, 'Cıt' sesini duydum sigortanın. Arkasından çalışan çamaşır ve kurutma makineleri durdu. Biraz bekledim. 186 elektrik arızayı aradım. Ancak ulaşamadım. 11818'den elektrik arızanın başka iletişim numarası olup olmadığını sordum. İki numara verildi. Ancak onlardan da yanıt alamadım. Zaman uzadıkça merakım da arttı. Daha sonra şehirlerarası telefon görüşmeleri yapamadım. Hatta aynı ildeki iletişimler de kesildi. 51 ilde aynı anda olmak üzere elektrik kesintisi olduğu bilgisi geldi. Yetkililer açıklama yapamıyorlardı. Daha doğrusu açıklayamadıklarını açıklıyorlardı. Ve yine yaklaşık olarak 10 saat sonra elektrikler geldi. 1) Neredeyse tüm ülke aynı zaman diliminde KARANLIKTA kalmıştı. 2) Elektrik ve dolayısıyla su olmadığı için evlerde hayat durmuştu. 3) İletişim ağları kopmuştu. Ne olup bittiği hakkında sadece 'Merak' oluşmuştu. 4) ABD'nin 'Son yüzyılın tatbikatı' denemesi geldi aklıma. Hani, Türkiye'de deprem oluyordu da, ABD yardım elini uzatma gerekçesiyle 72 saatte ülkemizi teslim alıyordu ya… 5) Bu da bir deneme miydi? Ne için? Neden? Nasıl? 6) Dış basının 'Darbe girişimleri' değerlendirmeleri yaptığı doğru mu? Kim ve hangi amaçla? 7) 'Bu bir savaş hali' söylemi abartı mı olur? Söylentiler mi? 'Rusya şalteri indirdi' '7/Haziran/2015'e hazırlık. Kediler trafolara girebilir' 'Özelleştirmenin sonuçları' 'Terörist saldırı' Olay, bunların çok ötesinde gibi... Çok ciddi. Kaygı verici. 'Üst akıl' ipleri geriyor mu? Birileri birilerine gözdağı mı veriyor? Kozmik oda bilgileri bildiklerimizden daha da mı ayrıntılı? * * Bölücüler ve gericiler el ele ve gönül gönüle iken, yetmedi, sözüm ona solcular daha ateşlice savunmaya başladılar bölücüleri… Öyle ki, 'Onlar olmazsa olmaz… Mutlaka parlamentoda olmalılar…' derken bu da yetmedi, 'AKP'yi iktidardan düşürecek güç'olarak göstermeye başladılar. Burada duralım ve soralım: Gülelim mi ağlayalım mı? Ya da Aziz Nesin'i anımsayarak 'Güleriz ağlanacak halimize ' mi diyelim? AKP ve PKK afedersiniz HDP aynı masada görüşmeler yapmıyorlar mı? Ortak açıklamalar yapmıyorlar mı? AKP iktidarı eliyle Güneydoğu Anadolu bölgemiz PKK'ye teslim edilmiş değil mi? (Tek anımsatma yapmak istiyorum: Nevruz nedeniyle yapılan miting, okunan mektup, asılan Öcalan posterleri) AKP-HDP-İmralı-Kandil dörtgeninde mektuplar, elçiler dolaşmıyor mu? Bunlar yaşanıyorken, bölücüler ülkemizi bölmeye çalışıyorlarken, sonuçta kardeş kavgası planları açıkça görülüyorken ve bütün bunlar AKP-HDP ortaklığı ile gerçekleştiriliyorken nasıl oluyor da HDP'nin barajı aşması ve parlamentoya girmesi AKP'ye karşı olarak değerlendirilebiliyor? Çıkar birlikteliğini (Biri başkanlığa talip, diğeri de özerkliğe. Biri olmadan diğerinin olmayacağını bilmiyorlar mı, bu 'Yetmez ama evet'çiler?) nasıl oluyor da rakip çizgisinde gösterebiliyorlar? Cepheden ve fiili bir işgal yok belki. Ancak işgalin aslı var bugün ülkemizde. Çözüm de ellerimizde. Birlik olmalıyız, olmak zorundayız. Tehlike çoookk büyük. Farkındalığımız en üst düzeyde olmalı.Olmak zorunda. Olmak ya da olmamak arasındayız da ondan!