‘TEDAVİ ZORUNLULUĞU’ YASA GEREKLİLİĞİ VAR

Uyuşturucu bağımlılığı, günümüz toplumlarının karşılaştığı en zorlu sorunlardan biridir. Bu sorun, sadece bireyleri değil, aileleri ve toplumları da derinden etkiler. İçişleri Bakanı Ali Yerli Kaya ve Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan’ın başkanlığında gerçekleştirilen başarılı operasyonlar, uyuşturucu baronlarının yakalanmasıyla önemli bir adım atmıştır. Ancak, bu sorunun kökünden çözülmesi için sadece operasyonel müdahaleler yeterli değildir. Toplumun sosyal yapısını korumak ve bağımlılık sorununu kökünden çözmek için kapsamlı ve uzun vadeli stratejilere ihtiyaç vardır. Bu bağlamda, "YAŞAM KÖYLERİ" ve "TEDAVİ ZORUNLULUĞU" Yasası çıkarılmalıdır.

Yaşam köyleri, bağımlı bireylerin rehabilitasyon sürecinde ihtiyaç duydukları destek ve hizmetleri sunmayı amaçlayan özel yerleşim alanları olmalıdır. Sağlık Bakanlığı ve yerel yönetimlerin iş birliğiyle kurulması planlanmalı bu köyler. Bağımlı bireylerin hem fiziksel hem de psikolojik iyileşmelerine odaklanacağına inanıyorum. Yaşam köyleri, bağımlılık tedavisinin yanı sıra, sosyal entegrasyon ve iş bulma gibi konularda da destek sağlayarak, bireylerin topluma kazandırılmasını hedefleyebilir.

Bu köylerde sağlanacak hizmetler, psikolojik danışmanlık, grup terapileri, eğitim programları ve meslek edindirme kurslarını içerebilir. Ayrıca, bağımlı bireylerin aileleri için de destek programları ve rehberlik hizmetleri sunulabilir. Bu kapsamlı destek, bireylerin bağımlılık döngüsünü kırmalarına yardımcı olacak ve onları toplumla yeniden kaynaştıracaktır.

Uyuşturucu bağımlılığı ile mücadelede etkili olabilmek için tedavi sürecinin sadece gönüllülük esasına dayanması yeterli olmayabilir. Bu nedenle, çıkarılacak bir yasa ile yaş sınırı olmaksızın tedavi zorunluluğunun getirilmesi, bağımlı bireylerin tedavi süreçlerini teşvik edebilir ve zorunlu kılabilir. Bu yasa, toplumsal sağlığı korumak ve bağımlılık sorununu ciddiyetle ele almak adına önemli bir adım olacaktır.

Tedavi zorunluluğu, bağımlı bireylerin tedavi sürecine dahil olmalarını ve bu süreçte gerekli desteği almalarını sağlayarak, toplumda bu sorunun yayılmasını engellemeyi amaçlar. Aynı zamanda, tedavi süreçlerinin sosyal destekle desteklenmesi ve yaşam köylerinin kurulmasıyla, bireylerin tedavi sonrası topluma kazandırılmaları daha etkili bir şekilde gerçekleştirilebilir.

Uyuşturucu bağımlılığı, yalnızca bağımlı bireyleri değil, ailelerini ve toplumun tüm kesimlerini etkiler. Bu nedenle, toplumun sosyal yapısını korumak ve güçlendirmek için çok yönlü stratejilere ihtiyaç vardır. Yaşam köyleri ve tedavi zorunluluğu gibi yaklaşımlar, bu sürecin önemli bir parçasıdır.

Yaşam köyleri, bağımlı bireylerin topluma kazandırılması için kapsamlı bir destek sunarken, tedavi zorunluluğu yasası da bu sürecin daha sistematik ve etkili bir şekilde yürütülmesini sağlar. Her iki yaklaşım da toplumun sosyal dokusunu korumak ve bağımlılık sorununu kökünden çözmek adına kritik öneme sahiptir.

Uyuşturucu bağımlılığıyla mücadelede yeni ve yenilikçi çözümler geliştirmek, toplumun sağlığını ve güvenliğini korumak için şarttır. Sağlık Bakanlığı, yerel yönetimler ve diğer ilgili kurumların iş birliğiyle yürütülecek projeler ve yasalar, bu mücadelenin en önemli unsurlarını oluşturacaktır.

İNANIN BİRLİKTE OLURSAK BAŞARIRIZ….