Seçimler bitmiş, sonuçlar açıklanmıştı…

Sanal dünya iletileri peş peşe sıralandı; 'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kısıklı'daki evinde fenalaştı… Üç ambulans, binlerce koruma…'

'Toplu oylar açığa çıkıyor…'

'Sandıklara sahip çıkamadık…'

Diğer taraftan Kandil'den periyodik açıklamalar geldi;

'Muhalefet, insanları sokağa çağırmalıydı, kıyamet kopartmalılardı…'

1) Ölüm isteyip, ölümlerden MEDET ummaya başladık,

2) Şimdi CHP Genel Başkanı, milletvekili sıfatı olmayan Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bir buçuk yıldır sandık güvenliği için çalışıyoruz… Bir milyondan fazla insanımızı görevlendirdik…' demişti ama, bu sözler ya anlaşılmak istenmiyor ya duyulmuyor ya da en iyi olasılıkla günah çıkartılıyor,

3) CHP'nin önce milletvekili ve sonraki dönemde de CHP Eğitim komisyonu sorumlusu Aytuğ Atıcı açıklamalar yaptı. (Sonuncusu Halk TV'den) 'Kaybettik…Özeleştiri yapmalıyız…'

4) Altılı masanın ayrı ayrı yetkililerinden 'İttifak bitmiştir… Bu bir seçim ittifakı idi… Artık ittifak edilecek bir durum kal-ma-mış-tır'…

5) Yazmak, açıklamak, anlatmak, göstermek, yönlendirmek vb. yetmemiş… Neye? 'Atatürkçüyüm' diyebilmek için olması gerekenlere; Tek tümceyle yeniden seslendirelim; 'Atatürk İlkelerini yaşam tarzı haline getirerek!' Kaldı ki, '1930'ların CHP'si değiliz… Zor oldu ama değiştik,' diyen Kemal Kılıçdaroğlu değil miydi? Türk Milleti'nin Atatürk'e hassasiyetini bilmekten kaynaklı 'Atatürk Maskesi' takmanın hiç kimseye ve hiçbir koşulda yararı olmuyor-olmayacak!

6) Önceki seçim dönemi sonrasıydı. İlhan Cihaner, yine Eğitim Birimi sorumlusu olan Aytuğ Atıcı'nın konuğu olarak Mersin'e gelmişti. Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi'nde konferansı olacaktı. Eşimle birlikte gittik. Dinledik. Sorular bölümü başladı. El kaldırdım. Aytuğ atıcı söz verdi bana ve İlhan Cihaner'e dönerek 'Hocam burası Mersin, soruyu soracak olan da Saadet Pesen, dikkatli olun…' dedi, gülümseyerek. Sorum basitti; 'Hile yapıldı, toplu oy kullanıldı, oylar çöpe atıldı vb. söylemleriyle ifade edilen sayısal değer, KAZANMAK için yeterli miydi?' Cihaner, hukuk adamı olmanın verdiği adaletle, 'Hayır elbette kazanmamız için gereken sayısal değerde değildir…' demişti.

Gelelim sonuca;

Ölümleri beklemek, sızlanmalara devam etmek, Şikayet dozunu arttırmak, karamsar tabloları ısrarla ve inatla yaymaya çalışmak… olumsuzluklardan MEDET ummaktan başka bir şey değildir ve hizmet değeri asla ve kat'a YOKTUR!

BİLGİLENMEK

ARAŞTIRMAK

ÇÖZÜM ÜRETMEK

YOL GÖSTERMEK

TEK YUMRUK olmak yoluna girsek?

Saadet Pesen [email protected] 5/Haziran/2023 İmece