1976 yılında Erzincan’daki “Faşizmi ve hayat pahalılığını protesto” mitinginde yaptığım konuşma nedeniyle bir yıl hapis cezası almıştım. Dört buçuk ay hapis yattım. Cezamı çektim. Beş yıl (O zaman memnu hakların iadesi beş yıllık süreyi kapsıyordu.) sonra MEMNU HAKLARIMIN İADESİ yapıldı.
Millî Eğitim Bakanlığına yeniden göreve dönmek için müracaat ettim. Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı’nda şube müdürünün huzuruna çıktım. Cezamı çektiğimi, yeniden memur olma hakkı kazandığımı, görev verilmesi gerektiğini söyledim.
Şube müdürü, bana baktı ve “Siz suç işlemişsiniz. Yeniden suç işleyebilirsiniz diye size görev vermemeye karar verdik,” dedi. Ben de “Geleceğim hakkında bunu nasıl söylersiniz…” demeye başlamıştım ki seslendi şube müdürü; “Sıradaki?” (Kapıda bekleyen öğretmenlere seslenerek)
Böylece, hak ettiğim halde yeniden görev atamam yapılmadı. Kendi kaynaklarımla sigorta primi yatırarak, (Emekli ikramiyesi alamadım.) SGK emeklisi oldum…
Gelelim bugüne;
“PKK öyle bir güçtür ki, sizi tükürüğüyle boğar, tükürüğüyle…” diyen şahıs, Terör örgütü propagandası yapmaktan, övmekten hapis cezası alıyor, yatıyor ve 2022 yılında tahliye oluyor… Gelin görün ki bu şahıs 2024 yılındaki yerel seçimlerde Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday oluyor ve henüz MEMNU HAKLARIN İADESİ YAPILMAMIŞKEN müracaatı kabul alıyor!
Şimdi o, PKK terör örgütünü öven şahıs Van Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev (!) yapacak!
1) Bu şahsın müracaatını alan İl Seçim Kurulu suç işlemiştir,
2) Bu şahsın itirazını kabul eden ve verdiği kararlar değiştirilemeyen Yüksek Seçim Kurulu ise suçunu katmerleştirerek mazbatayı, ülke ve millet aleyhine daha iyi çalışsın (?) diye bu şahsa vermiştir…
Gelelim diğer yana;
“Açılım” süreci bitirildikten, hendekler kapatıldıktan sonra, terörle mücadele sürerken bu tutum neyin nesi?
1) Van Büyükşehir Belediyesinin ambulansı, çekicileri, taşıma arabaları vb. yeniden terör örgütüne doğru yol alsın diye mi?
2) Halka hizmet için var olan paranın, Mehmetçiğimize kurşun olarak dönmesi için mi?
3) Bitirilmekte olan terörün yeniden canlanması, kanlanması için mi?
4) AB-D’ye yaranmak ve huzurumuzu kaçırmak, ekonomimizi batırmak, komşularımızla düşman etmek için mi?
5) Bir taraftan milli Savunma Sanayimizi geliştirirken ve bununla gurur duyarken diğer taraftan da ABD’nin kara gücüne teslim olmak için mi?
DENGE politikasının işe yaramadığı hatta zararları arttırdığını görmek için başka ne ya da neler olması gerekiyor acaba?
“En kötü karar, kararsızlıktan iyidir,” sözü akla gelmiyor mu?
Başa dönmek, başarılı olur mu?
Bu millet buna asla izin vermez!
Zaman bize bu gerçekliği bir kez daha gösterecektir!
Diğer yanı mı?
Gelecek yazımızda…