Arkadaşımın ağabeyi Yugoslavya’da yaşıyordu. Sıklıkla kullandığı örneği, arkadaşım bizlere de anlattı. “Her evde mutlaka bir kitaplık var. Otobüs duraklarında otobüs beklerken kitap okunur. Otobüslerde, parklarda insanlar kitap okuyor. Fırsat bulunan her zaman diliminde yaptıkları ortak şey; Kitap okumak…”
Yugoslavya parçalandı. Etnik ve dinsel olarak parçalandı. Hâlâ sağlıklı bir yapılanma yok… Emperyalistlerin müdahaleleriyle 1980’den başlayan ve yaklaşık yirmi yıl süren savaşlar sonunda Yugoslavya diye bir ülke kalmadı.
Irak’a yapılan iki müdahale ile etnik ve dinsel parçalanma yaratıldı. Anayasası da ABD tarafından hazırlandı. ABD dedi ki; “Seni ben, istediğim biçimde parçaladım… Nasıl yöneteceğine de ben karar veririm…”
Eğitimin, ulaşımın, barınmanın ücretsiz olduğu, yeni evleneceklere her türlü yardımın karşılıksız yapıldığı Libya, ABD tarafından parçalandı. Aşiret devleti (!) haline getirildi. Libyalılar mutsuz, huzursuz… (RTE önce “NATO’nun Libya’da ne işi var?” demişti sonra da “Libya’nın Libyalılara ait olduğunu tespit ve tescil için oradalar…” dedi…)
Afganistan’daki ABD tahakkümü Afganlılar tarafından sonlandırıldı, işbirlikçiler ABD uçaklarının kanatlarına tutunarak kaçmaya çalıştılar…
Mısır’a yapılan tahakkümler, parçalamaya yetmedi…
Suriye’yi parçaladıklarını, bunun kendi yapımları olduğunu hem ABD Başkanı ve hem de İsrail Başbakanı açıkça söylediler…
ABD’nin yüz yıl önce yaptığı “Özgür Kürdistan” planı sürdürülmektedir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’muz, İran’dan, Irak’tan parçalar ve Suriye’den olmak üzere “İkinci Maşa” parçaları saldırganlığı sürdürülmektedir.
Suriye’de Esad yönetimi düştü.
Kim düşürdü? ABD ve İsrail
Nasıl?
HTŞ ve PKK birlikteliğiyle.
Sevinmeli, araba turu yapmalı, ıslık yarışları yapmalı, HTŞ liderine bağlılık işaretleriyle gülücükler dağıtmalı, “Zalimden, zulümden,” kurtulma çığlıkları atmalı öyle mi?
Açıklamalar, anlatımlar, yaşananlar hâlâ mı etkisiz elemanlar?
“Komşunun ateşi bizi de yakar,” dedik duyulmadı.
“AB-D’nin yüz yıllık planları,” dedik anlaşılmadı.
Atamızın “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir, sözünü sıklıkla yazdık, okunmadı.
Yaşam öğretilerini sıraladık, görülmedi…
“Etkili eleman” nedir ya da ne olmalıdır sizce?
Hep birlikte öğrenelim… Ne dersiniz?