Uğurola Mersin, uğurola Türkiye…

Mersin kadınları her alanda varlıklarını hissettiriyorlar…

İş yaşamında, sosyal yaşamda, siyasette, spor, sanat ve kültürde, hukukta, bilimde, eğitimde…

Bir koltukta birden fazla karpuz taşıyorlar.

Hem ailesini yönetiyor hem işini yönetiyor.

Hem de sosyal yaşamda yerlerini alıyorlar ve farkındalık yaratıyorlar.

Hemen her alanda çok başarılı kadınlara sahip Mersin.

Mersin için övünülecek bir durum bu.

Bu yazımı kadınlara ayırdım, çünkü onları motive etmeliyiz, yüreklendirmeliyiz; yaşamın her alanında onlara ihtiyacımız var…

Toplumdaki diğer kadınlara rol model olmalılar ve sayıları artmalıdır başarılı kadınların.

Onların çıkarsız, içten gelen idealist çabalarına, cesaretlerine, disiplinli ve tempolu çalışmalarına, yeteneklerine, bilgilerine, bulundukları ortama kattıkları nezakete çok gereksinimimiz var.

Öyle güçlüler ki; bir kere birlikte çalışmayı ve dayanışmayı çok iyi beceriyorlar.

Güçleri de buradan geliyor.

Hedeflerini büyütmeliler, genişletmeliler.

BAŞARILI KADINLAR…

Başarılı kadınlara önce şunu söylemeliyim…

Başarılarınız kendinizin eseridir!

Bu başarıları özgüveninizle, yeteneklerinizle, bilginizle, ileri görüşlülüğünüzle, disiplinli ve paylaşımcı çalışmalarınızla kendiniz elde ettiniz.

Yani kendi gücünüzle elde ettiniz ve ediyorsunuz başarılarınızı.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odasındaki görevim süresinde iş dünyasında, sosyal yaşamda, sanatta, kültürde, sporda kısaca yaşamın her alanında çok başarılı kadınlar tanıdım.

Birçok etkinliklerine katıldım, iş yerlerini ziyaret ettim, yakından tanıdım onları…

Tanıdıkça da onlara inancım, güvenim ve saygım arttı.

Her seferinde onlara şunu söyledim: Başarılarınız kendinizin eseridir, hiç kimse size başarı bahşetmez.

İş yaşamında sanayi sektöründen, iç ticarete, dış ticarete, lojistiğe, eğitime, bilime, danışmanlığa, pazarlamaya kadar birçok sektörde çalışmalarına şahit oldum.

Kadınlar oyuna çok çok geç başladılar.

Hani derler ya oyuna 1 - 0 geriden başladı diye!

Ne 1 - 0’ı, ne kadar geriden başladıklarını hesaplamak kolay değil; 1000 - 0, 2000 - 0, belki de daha fazla binlere karşı sıfır başladılar.

Daha oyuna yeni başladı kadınlar…

Oyunu da iyi kuruyorlar!   

Sosyal Yaşamda hedefi şu olmalıdır kadınların: Odalar ve Borsalarda, Meslek Örgütlerinde, Sivil Toplum Kuruluşlarında, Siyasette daha fazla kadının yer alması.

Belediye Başkanlıkları, Milletvekillikleri, Yönetim Kurulu Başkanlıkları, Yönetim Kurulu Üyelikleri, Meclis Üyelikleri gibi görevlerde daha çok kadının yer alması hedefleri olmalı kadınların.

Bu hedeflere ulaşmaya da her yönden hazırlar.

Kimseden bir şey beklemeyin…

Yeter ki birliğinizi sağlayın, liyakatli, kapsayıcı, katılımcı ve demokratik bir yapılanma oluşturun; BAŞARI SİZİNDİR!

KADIN=ERKEK=İNSAN…

İyi eğitimli, özgür düşünüp özgür yaşayan, kendi ayakları üzerinde durabilen, toplumda öne çıkabilen, hurafelere aldanmayan, dayatmalara boyun eğmeyen, çağdaş yaşayan ve yaşamak isteyen kadın tehlike olarak görülemez.

Kadınlara güvenmeyen erkekler kendine güvenmeyen erkeklerdir.

EVE KAPATILAN HER KADIN DÜNYA İÇİN BÜYÜK BİR KAYIPTIR.

Kadınları kapatıp, düşünmelerini ve sorgulamalarını engelleyip yalnızca belletilenlerle yaşatarak toplumun yarısını kontrol altına almış olurlar.

KADININ YERİ BİLİMDE, İLİMDE, SANATTA, SPORDA, KÜLTÜRDE, EĞİTİMDE, İŞ YAŞAMINDA, SİYASETTE, SOSYAL YAŞAMDADIR.

Hoşça kalın, haftaya yine buradayız…