Modern Olimpiyat Oyunları, Antik Yunan’da Olimpos tanrıları için yapılan dinsel bir tören niteliğindeki oyunlardan esinlenen Baron Pierre de Coubertin’in fikir babalığında Paris Sorbon Üniversitesi’nde yeniden doğmuştur.

Antik Yunan’da tanrılar adına yapılan oyunlarda savaşlar durur, rekabet spor alanında barışçıl olarak devam edermiş. Halklar da bir süre nefes alır, evladını savaşta yitirme, kentinin yıkılıp yakılma kaygısını kısa bir süre kenara koyar, kent devletleri arasındaki rekabeti spor alanında coşkuyla yaşarmış.

Savaşlardan bunalmış, birkaç kez de işgal edilip yakılıp yıkılmış Paris’te Baron Pierre de Coubertin Olimpiyat Oyunlarını tekrar canlandırma fikrini ortaya atmış. Olimpiyatlar, yarışmalara katılmak isteyen daha çok insanı spor yapmaya teşvik edecek, toplumsal sağlığa katkı sunacak, ülkeler arasında ilişkiler sıcaklaşacak çatışma riski azalacak, savaşlar duracak, insanlık nefes alacak; düş bu…

Coubertin kurduğu düşü 1892 yılında Sorbon Üniversitesi’nde arkadaşlarıyla paylaşır. Düşe ortak olan arkadaşları ve ülkelerle ilk Uluslararası Olimpiyat Komitesini kurarak olimpiyat oyunlarının kurallarını belirlerler. 23 Haziran 1894'te Coubertin önderliğinde Uluslararası Olimpiyat Komitesi 13 ülke ve 79 temsilci ile ilk kez toplanır ve Olimpiyat Oyunlarının yeniden düzenlenmesine ve ilk olimpiyatların 1896'da Atina'da düzenlenmesine karar verirler.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi ilk sınavını 1896 yılında Atina’da düzenlediği ilk Olimpiyat Oyunlarında verir. 14 ülkenin katıldığı oyunlarda 241 sporcu 43 yarışta mücadele eder.

Düş gerçek olmuştur, sevinç büyüktür. Planlandığı gibi ikinci Olimpiyat Oyunları düşün kurulduğu Paris’te 1900 yılında, Paris’e yakışır bir şekilde o dönem için devrim niteliğinde bir kararla, kadın sporcuların da katılımıyla gerçekleştirilir.

Üçüncü Olimpiyat Oyunları daha çok ülke ve daha çok sporcuyla 1904'te ise St. Louis, ABD'de gerçekleştirilir.

Olimpiyat Oyunları dört senede bir kesintisiz olarak sürdürülür. Düş tamamıyla gerçek olmuş, savaşlar bitmiş, ülkeler arasındaki ilişkiler artmış, spor yaygınlaşmaya başlamıştır.

Düş varsa düş kırıklığı da vardır. 1914 yılında savaşların anası sayılacak I. Dünya Savaşı başlar ve 1916 Olimpiyat Oyunları yapılamaz.

Düş kırılır ama umut onu onarır. 1920 den itibaren oyunlara kaldığı yerden devam edilir.

Bundan büyük savaş olmaz derken insanlar, yanıldığını II. Dünya Savaşı’nı yaşayarak görürler. 1940 ve 1944’te ara verilen oyunlara 1948 yılında kaldığı yerden, günümüzdeki Paris Olimpiyat Oyunlarına kadar devam edilir.

Olimpiyat Oyunlarının zamanla kardeşleri olur. Adı Yaz Olimpiyat Oyunları olan Olimpiyat Oyunlarının kardeşleri;  sadece Kış sporlarının yapıldığı Kış Olimpiyat Oyunları, engelli sporcuların yarıştığı Paralimpik Olimpiyat Oyunları ve 14-18 yaş aralığındaki genç sporcuların yarıştığı Gençlik Olimpiyat Oyunları adlarını alır.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), oyunları uluslararası spor federasyonları ve Ulusal Olimpiyat Komiteleriyle (NOC) birlikte düzenler.  Her ülke Ulusal Olimpiyat Komitesi ile Olimpiyatlara katılır. Dünyada IOC'a üye 206 Ulusal Olimpiyat Komitesi bulunmaktadır.

24 Temmuz’da başlayan, 26 Temmuz’da çok değişik bir açılış organizasyonuyla övgü ve yergilere yol açan ve halen devam eden Paris Olimpiyat Oyunları, 11 Ağustos’ta her oyunda olduğu gibi maraton koşusundan sonra sona erecektir.

2024 Paris Yaz Olimpiyatları programında 32 spor dalından 206 ülkeden 10500 sporcu 129 farklı etkinlikte yarışmaktadır.

Sporun birleştirici, kaynaştırıcı etkisini sporcular alanlarında yaşarken biz seyirciler de bunu televizyonlarla kaynaşarak yaşamaktayız.

Ekranlardan, insanın; rahat bırakılır, insanlığını yaşamasına alan açılırsa ne kadar güzel şeyler yapabildiğini bir kez daha görüyoruz.

Nedim İnce

Altınoluk / 04. 08. 2024