"Felsefe karın doyurmaz." ya da " Bana felsefe yapma." gibi cümlelerin günlük konuşma dilimize yerleşmiş olması, felsefeye bakış açımızı özetler niteliktedir. Hatta kitap okuyan insanlara bile "Okuyup da filozof mu olacaksın." şeklinde eleştiriler yapılır. Genel olarak felsefeye, okumaya ve okuyana karşı bir önyargımız vardır ve ne yazık ki okumak, çoğunlukla boş zaman değerlendirme aktivitesi olarak görülür. Bu yüzden "Boş zamanlarında ne yaparsın?" sorusuna, "Kitap okurum." diye cevap veren kişi sayısı oldukça fazladır. Okumayı boş zaman aktivitesi olarak gören, felsefeyi anlamsız bulan bir toplum, ne yazık ki geri kalmaya da mahkumdur. Mevcut ülke durumuna bakarak bu geri kalmışlığı da görebiliriz. Fakat toplumdaki bunca olumsuz bakış açısına rağmen okuyan, araştıran, sorgulayan insanlarımızın sayısı da az değil. Bundandır ki her zaman, bir yanımızda umudumuzu da taşırız. Felsefe demişken, sizlere felsefenin topluma yayılması ve gündelik hayatta uygulanmasını amaçlayan bir kuruluştan bahsedeceğim.

Aktiffelsefe Kültür Derneği; isminden de anlaşılacağı üzere, felsefenin günlük hayatımızda aktif bir rol oynaması üzerine bir amaç güdüyor. Tarih ve misyonlarından bahsedecek olursak; Aktiffelsefe Kültür Derneği, 1989 yılında kendilerinin de belirttiği üzere; ülkemizin düşünce ve kültür hayatına değer katmak amacıyla, gönüllüler tarafından kurulmuş bir sivil toplum kuruluşudur. Genel merkezi Ankara'da olmak üzere, on iki ilde bulunan şube ve temsilcilikleriyle; felsefe, kültür ve gönüllülük üzerine çalışmalar yürütüyorlar. Amaçlarını; insanlığın ortak mirası olan değerleri araştırmak, anlamak, yaşatmak ve bu yolla daha iyi bir insan, daha iyi bir Türkiye ve daha iyi bir dünyaya doğru yol almak olarak açıklayarak; bu amaçla sosyal sorumluluk projeleri, kültürel etkinlikler ve araştırmalar gerçekleştiriyorlar. İlkelerini; bütünleşme, karşılaştırmalı inceleme, kendini ve doğayı tanıma olarak üç başlık altında toplayan dernek; farklı inançlar, toplumlar ve sosyal durumlardaki insanların, doğa ve aktif-felsefi bir birlik ideali ile bütünleşmelerini sağlamayı amaçlıyor. Ayrıca dernekte, daha iyi bir dünya ve daha iyi bir Türkiye için daha iyi bir birey olmanın; daha iyi bir birey olmak içinse felsefenin gerekliliği öğretiliyor.

Kendileriyle tanışma sürecimi ve edindiğim izlenimleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Antalya'da  tanıtım günleri kapsamında, tesadüfen karşılaştığımız ve sonrasında içimizde önyargılarla gittiğimiz bir yer oldu başta. "Güzel İnsanlar Kahvesi" adını verdikleri bu yer, önyargılarımızı da ortadan kaldırdı. Açıkçası bir grup gencin sosyalleşmek amacıyla kurduğu bir oluşum olarak düşündüğüm bu yer, oldukça şaşırmama ve mutlu olmama neden oldu. İçerisinde tiyatro ve çocuklar için resim kursu gibi aktiviteler de barındıran dernek, her parçasıyla bir aile hissiyatı verdi bize. Gittiğimiz seminerlerde her yaştan çok güzel insanlar tanıdık ve çok samimi bir ortamda bulduk kendimizi. Her şey gönüllülük esasıyla yapılıyordu. Kimisi çay/kahve demliyor, kimileri yiyecek getiriyor, çorba dağıtıyor, kimileri ise etrafı temizliyordu. Neredeyse bütün işler bu şekilde, gönüllülük esasıyla yürüyordu. Haftada bir derslerine katılım sağladığımız "Yaşam İçin Pratik Felsefe Seminerleri" kapsamında; Murat Turan Beşparmak, Çağrı Yüksel ve Canan Göker hocalardan dersler dinledim. Başta Murat hoca olmak üzere, her biri mükemmel insanlar. Dersleri dinlerken ve konular üzerine karşılıklı konuşup, tartışırken; felsefenin günlük hayatımızda ne derece önemli olduğunu daha iyi kavrıyorsunuz. "Felsefe yolda olmaktır." mottosuyla hareket eden dernek, tarihin her döneminden bilge insanların ve filozofların öğretileri ile yaşantımızı ve çevremizi nasıl daha iyi bir yer haline getirebileceğimizi sorgulamamızı sağlıyor. "Daha iyi bir dünya için anahtar sensin." diyerek de önce kendimizi tanımayı ve sevmeyi, sonra da paylaşmayı örgütlüyor.

Arama kurtarma, Ekoloji ve İnsani Yardım gibi gönüllülük esasına dayalı etkinlikleri; işlerini ne kadar ciddiye alarak yaptıklarının kanıtı niteliğinde. Bu alanlarda; doğal afet durumlarında arama kurtarma çalışmaları, ağaç dikimi, çevre temizliği, çocuklar için oyuncak kampanyaları ve okul tadilatları, kütüphane kurulumları gibi çok geniş bir yelpazede etkinlikler gerçekleştiriyorlar.

Kendi yayınevleri de olan kuruluş; felsefeyi hayatımızın bir parçası olarak görmemiz için ülkenin birçok yerinde çalışmalar yürütüyor. Tamamen gönüllülük esasına dayalı olan bu kuruluş, ne bir kâr amacı güdüyor ne de içinde siyasi, dini veyahut başka bir amaç barındırıyor. Ülkemizdeki en büyük eksikliğin eğitimsizlik olduğunu düşünürsek, bu gibi atılımların gelecek için ne derece önemli olduğunu daha iyi kavrayabiliriz. Bu sebeple demem odur ki Aktiffelsefe Kültür Derneği'ni araştırın, şehrinizde varsa gidin, görün, bu güzel insanların arasına katılın ve onlara destek olun. "Felsefe yolda olmaktır." diyerek yola çıkın ve kendinizi tanımak için o ilk adımı atın!