Sihirli bir kelime; ‘nasılsınız’.
Asık suratı gülümseten, derinlerden gelen bıkkın sese enerji katan, can sıkıntısına kısa da olsa ara veren kelime olan ‘nasılsınız’, sihirli sıfatını hak etmektedir.
Siz de deneyebilir ve sihrini hemen fark edebilirsiniz.
Soğuk bir kış günü inmiştim Ankara’ya. Sıhhiye’den üroloji kongresinin yapılacağı Kavaklıdere’deki bir otele gitmek için taksiye bindim. Kullanmayı alışkanlık haline getirdiğim o sihirli kelimeyi telaffuz ettim: Taksi şoförüne, nasılsınız, dedim. Kısa bir sessizlik ardından arkaya, bana dönerek bana baktı. Bir şey mi oldu, diye sordum. Aldığım yanıt sihri bir kez daha onayladı. Yıllarca taksi şoförüyüm, ilk kez bir müşterim bana, nasılsınız, dedi. O nedenle hem sizi görmek, hem de size bakarak yanıt vermek istedim. Tahmin edebileceğiniz gibi keyifli bir sohbet de başladı.
Büyük marketlerden birinde kasada bana sıra geldiğinde her zamanki gibi kasiyere gülümseyerek ‘nasılsınız’ dedim. Çalışırken neredeyse sadece önüne bakan kasiyer yüzünü gülümseyerek bana çevirdi. Teşekkür etti ve bunca çalışma sürecinde ilk defa bir müşterim hatırımı sordu, benim yazar kasanın uzantısı olmadığımın, insan olduğumun farkına vardı, dedi ve tekrar teşekkür etti.
Bu yazdıklarım yaşadıklarımdan sadece birkaç örnek.
Şimdiye kadar, gerek yüz yüze gerekse telefonda ‘nasılsınız’ dediğim insanların hemen hepsinin gülümsediğine, kendilerini iyi hissettiklerine tanık oldum. Telefonda gülümsemeyi göremezsin derseniz yanılırsınız, ben sese yansıyan gülümsemeyi de görebiliyorum.
Çağrı merkezleri bu aralar hayatımızda sıkça yer alıyor. Burada da sihir işlemekte.
Çalışırken telefon eden müşterilerden bu kelimeyi duymaya alışkın olmayan bazı çalışanlar ilk duyduklarında şaşırmakta, bir süre nasıl cevap vereceğini bilememekte ve kendini toparladıktan sonra gülümseyerek iyiyim, siz nasılsınız, yanıtını vermekteler. Sonrasında çalışanın hevesli bir şekilde sorunu çözmeye çalıştığını izlemektesiniz.
Peki ‘nasılsınız’daki sihrin kaynağı nedir sizce? Aslında kasiyer bunu bize gösteriyor.
Diyor ki, nasılsınız dediğinizde bir nesne olmaktan, bir özne olmaya geçtim. İnsan olduğumu fark ettiniz, insan olduğumu fark ettim.
Siz bana siz varsınız dediniz…
Siz bana siz önemlisiniz dediniz…
Siz bana size değer veriyorum dediniz…
Ben de kendimi değerli hissettim.
Sahi, nasılsınız?