Değişen zamana, değer yargılarına, olaylara yaklaşım tarzlarına, toplum yapısına yabancı kalmamanın bir tek yolu var. O da değişmek. Heraklitos'un ''değişmeyen tek şey değişimin kendisidir'' ifadesi her şeyin değiştiğini, dönüştüğünü ifade eder.
Peki ya başarısızlık neden doğar? Başarısızlık değişim yoluyla kendisini ifade eden yaşamda değişmeyen olarak kalmakta ısrar edersek doğar.
Siyasetin geldiği son noktaya baktığımızda kökleri ile geçmişe sımsıkı bağlI partilerin en başarılı dönemlerinin değişim ya da dönüşüm geçirdiği dönemler olduğunu görebiliriz.
Söz gelimi; partisini fikir ve hareket anlamında güncelleyemeyen, zamanın ruhuna aykırı bir biçimde hep aynı hareketlerde bulunup farklı sonuçlar bekleyerek ya da zamanın siyasi diline yabancı kalarak başarılı olmak mümkün değildir.
Artık doğru ve yanlışların bile göreceli hale geldiği siyaset arenasında yıllarca aynı söylemlerle ve tarzlarla tutunmaya çalışmak, başarısızlıkların içinden bile başarı ayıklamaya çalışmak var olan olumsuz durumlardan bile zafer ayıklamak, yetinmek, herşeyden önce o partiye gönül vermiş insanlara yapılmış bir haksızlıktır.
Bu yüzden kişi önce devrimi kendi içinde yapmalı. Değişime önce kendinden başlamalı. Zamanın ruhu insanın ruhundan çok daha hızlı gelişir ve değişir. Bu yüzden kendimizi o ruhla birleştirerek güncel kalmaya zorlamalıyız.
Bizleri yönetmeye aday kim varsa evvela şunu iyi bilmeli ki değişime açık olmayan hiçbir oluşum uzun soluklu var olamaz.