Ders zili çalmış, öğrenciler nefes arasından sonra hızlıca sınıflarına girmişlerdi. Öğretmen de kısa bir süre sonra sınıftaki yerini almış, öğrencilerle kısa bir sohbetin ardından dersini anlatmaya başlamıştı. Öğretmen büyük bir hevesle dersini anlatırken öğrencilerin büyük bir çoğunluğu da dikkatle dersi dinliyorlardı. Birkaç öğrenci ise ergenliğin de etkisi ile dersin işlenişini engelleyecek konuşmalar ve haylazlıklar yapıyorlardı. Öğretmen bu öğrencileri uyararak sınıf içinde farklı yerlere oturmalarını istedi. Haylaz öğrenciler gönülsüzde olsa öğretmenin isteğini yerine getirdiler. Öğrencilerden birinin aklına o anda bir fikir geldi. Kendisini uyaran öğretmene ceza vermek istiyordu. Cebinden telefonunu çıkardı. Babasına, öğretmenin kendisine zorbalık yaptığını belirten bir ileti yazdı. Mesajı okuyan baba da bir anda duygusallaşarak okula gidip hesap sormaya karar verdi. Arabasına atladığı gibi okulun yolunu tuttu. Okulun bahçe kapısından içeriye girdiğinde ikinci ders arası yeni başlıyordu. Hemen binaya girdi ve koridora doğru ilerlediği sırada çocuğunun öğretmenini gördü. Görür görmez ise selam bile vermeden öğretmene hain bir yumruk salladı. Darp olan öğretmen neye uğradığını anlayamadan üzerine doğru hamle yapan kişiyi gördü. Araya girerek veliyi durduranlar sayesinde daha fazla dayaktan kurtulan öğretmen koskoca eğitim camiası içinde savunmasız olduğunu hissetti. Olayı yargıya taşıyarak hakkını arama yoluna başvurdu. Aslında bu olaydan sonra okulda bir daha eskisi gibi olamayacağını biliyordu. İtibarını kaybettiğini ve bu olaydan sonra öğrencilerin öğretmenlere karşı saygısızlık olarak görülen davranışları yapmaktan çekinmeyeceğini düşünüyordu…
Aradan 9 ay geçti ve yargı kararını verdi. Karara göre öğretmeni yumruklayan veli kusurlu bulunarak 4040 Türk Lirası para cezasına çarptırıldı. Yani öğretmen yumruklamanın bedeli asgari ücretin beşte birinden daha az bir bedel ile ödenecekti. Sosyal medyada bu karar haber olunca, haber sitesinin takipçilerinin yorumlarını okudum. Birkaç yorumu paylaşmak istiyorum:
-‘4040 tl'ye öğretmene vurabiliyorsak, bir müdüre dalmanın fiyat listesi var mı? Dekan indirimi falan oluyor mu? Taksite bölüyorlar mı? Adalet sistemimiz o kadar şeffaf ki, yakında okul girişlerine “bugünün yumruk tarifesi” diye tabela asarlarsa şaşırmam.’
-‘Yumruk atan veliye ödül gibi ceza verildi.’
-‘Öğretmenlik Meslek Kanununda öğretmene yönelik şiddet olaylarında cezaların iki katına çıkarılacağı yazıyordu. Demek ki ÖMK olmasa 2020 TL ceza verilecekti.’
-‘Şöyle bir durum var. Şimdi siz veliye yumruk atarsanız 4040TL tazminatı veliye ödüyorsunuz. Veli size atarsa 4040 TL’yi maliyeye ödüyor. Yani yumruğu yiyen siz olmakla birlikte o yumruk devletin temsili (memura) vurulduğu için Devlete gelir kaydediliyor.’
Yorumlardan da görüldüğü üzere, öğretmene yönelik şiddet olayları sonrasında öğretmenler yine yalnız bırakılmışlardır. Şiddeti uygulayanlara gerekli ceza verilmeyerek öğretmenler hedef olmaktan kurtulamamışlardır. Yani 4040TL parsı olanın öğretmene yumruk atma hakkı ortaya çıkmıştır.
Okullarda öğretmenler devleti temsil ederler. Öğretmene atılan yumruk devlete atılmış bir yumruktur. Devlete yapılan saygısızlığın bedeli ise bu kadar ucuz olmamalıdır.
Son olarak Ulu Önderimizin kıymetli sözlerini sizlerle paylaşmak istiyorum: ''Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır.''