Güç ve iktidar diğer bir tanımla gözün iktidarı…
Bir hapishane modeli olarak ortaya çıkan kavram günümüzde her anımızın izlenmesini temsil eden bir metafor olarak anılmaktadır.
Daha önce de incelediğim ancak geçen hafta davet edildiğim Eğitim Gücü Sen Başkanlar Divanı Toplantısı’nda eğitim veren değerli bir akademisyenin sunumunda ilgimi daha da çeken bir metafor olarak karşıma çıkan panoptikon, teknoloji yoluyla mahremiyet sınırlarının kolayca aşılabileceği bir anlama bürünüyor.
Peki, nasıl ortaya çıkmıştır bu metafor?
Panoptikon, İngiliz filozof ve toplum kuramcısı Jeremy Bentham'ın 1785 yılında tasarlamış olduğu hapishane inşa modelidir. Tasarımın konsepti gözetlenme üzerine kuruludur. Panoptikon kavramı, Grekçe kökenli “pan” ve “opticon” olarak iki farklı kelimeden türetilmiştir. “Pan” sözcüğü "bütün" anlamına gelmekte iken, “opticon” sözcüğü ise "gözlemlemek" anlamına gelmektedir. Buradan yola çıkarak bina, görevine uygun bir biçimde ‘’Bütünü Gözetlemek’’ anlamına gelen Panoptikon ismini almıştır. Her hücre bu halkanın iç kısmına açıktıt ve halkanın dış cephesindeki duvarda birer pencere vardır. Halkanın ortasında mahpuslardan tamamen saklanmış konumdaki gözlemcilerin kaldığı bir nöbet kulesi yer almaktadır.
Panoptikon'un temelinde yatan ilke, tek odalı hücrenin içindeki sakine saklanacak hiçbir yer bırakmaması, buna karşılık dış cephedeki duvarın penceresinden gelen dış ışığın kuledeki nöbetçilere mahpusun her hareketinin bir silüetini izleme olanağını sağlamasıdır. Bentham'ın yaklaşımına göre, gözlemlenen her yanlış davranışının ceza getireceğini bilen, ama davranışlarının aslında ne zaman gözlemlendiğini bilmeyen mahpusun, aklını başına toplayarak her zaman izleniyormuşçasına davranmaktan başka seçeneği yoktur. Böylece mahkûm bizzat kendi hareketlerini kollamak durumunda kalacaktır. Bu sebeple Panoptikon, bireylerin üzerinde kesinti olmaksızın gözetime bağlı, sürekli bir şekilde kontrol ve denetim mekanizması uygulanan disipline eden bir özellik göstermektedir. Bentham, Panoptikon'u "bir üst aklın, gücü elde etmesinin yeni bir modeli" olarak ifade etmiştir. Foucault'ya göre ise bir toplum ve iktidar türünün ütopyasıdır.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Panoptikon
Panoptikon, mahkumların sürekli gözetim altında tutulmasını amaçlayan bir hapishane modeli olarak tasarlansa da, temsil ettiği metafor bizleri şu soruları sormaya mecbur bırakıyor:
Hızla gelişen teknoloji, yaşadığımız yüzyılın gündelik hayatını bir panoptikona mı dönüşüyor?
Şehrimizin sokaklarını, evimizin bahçesini, iş yerimizi, sosyal alanlarımızı, nereye gittiğimizi, kiminle görüştüğümüzü izleyen dijital aletler gözün iktidarı mı?
Özgürlüğümüzün sınırları hangi kriterlere göre çiziliyor?
Gözün iktidarı fikirlerimize ve duygularımıza da sınırlar çizebilir mi?
Unutulmamalıdır ki:
“Teknoloji faydalı bir hizmetkar, tehlikeli bir hükümdardır.( Christian Lous Lange)