12 Ekim 2024 günü başlayacak. 20 Ekim 2024 günü tamamlayacağız.

                Neyi?

                CNR düzenlemesiyle 9. Uluslararası Mersin Kültür ve Kitap Fuarı etkinliğini.

                Cumhuriyet Kadınları Derneği Mezitli Şubesi’nin de bir standı olacak. Ben de masada olacağım.

                Ankara’dan gelecek olan Tarihçi Mustafa Solak’ın katılacağı stantta, Mersinimizin değerlerini konuk etme fırsatı bulacağız. Köy Enstitüsü mezunlarından Ali Uysal, Mehmet Babacan ve yine Mersin’in değerli edebiyatçılarından Hüseyin Taşçatan, Mersin'li Şair ve Yazar Funda Er, Cumhuriyet Kadınları Derneği Masasında olacaklar.

                “Kitap okuyan bir millet değiliz.” Ya da “Okumada, dünya sıralamasına bile giremiyoruz.” Ve “Okumayı sevmiyoruz,” tarzında şikâyetlerimiz çokça oluyor…

                Ailede okuyan bireylerin olması,

Öğretmenlerin yönlendirmeleri,

Kitap kurdu arkadaşların teşvikleri vb. Bütün bunlar elbette okumaya katkı sunmaktadır. Ancak fuarın tanıtımında da görüldüğü üzere KÜLTÜR çok önemli ve belirleyici, önemli bir etken.

Anlaşılacağı gibi kitap okumak esasında bir kültür meselesidir. Öğrenmeye gereksinim duymak, birikimli olmanın önemini kavramak, aileye, çevreye, topluma karşı sorumluluk duygularıyla araştırmaya, incelemeye, doğruları bulmaya yönelmek de neresinden bakarsanız bakın altından kültür çıkacaktır.

Tarihimiz, gelecek umutlarımız, süreç içinde yapmamız gerekenler, ancak ve ancak biriktirdiğimiz kültürle olur, yaşar, gelişir.

Kültür ve kitap ya da kitap ve kültür, birbirlerini tamamlayan ögeler…

Mersin böyle bir etkinliğe ev sahipliği yaptığı için gururluyuz. Şanslıyız. Öyleyse değerlendirelim. Yani, yani yani… Ayağımıza getirilen bu olanaktan yararlanmalıyız.

Yararlanalım.

Zenginleştirelim.

Sürdürelim.

Bunları elbette o alanda olarak yapmaya başlayalım…

Bekleriz.

Bu ve benzeri etkinlikler ülkemizin, dünyamızın hatta en başta aile yapımızın doğruya, iyiye, güzele ilerlemesini sağlayacaktır.

Aile yapımızın yok edilmeye çalışıldığı, ülkemizin teröristlere peşkeş çekilmesi planlarının yapıldığı, terörist başına özgürlük çağrılarının TBMM kürsüsünden seslendirildiği, ABD güdümlü İsrail’in saldırganlığını sürdürdüğü, çevremizin sarıldığı açık biçimde ortada iken bile “Savaş çığırtkanlığı yapılıyor,” diyerek büyük fotoğrafın görülmediği, sözüm ona DENGE denilerek de zamanın harcandığı bu durumlarda böyle bir KÜLTÜR ve KİTAP etkinliği ayrı bir değer taşımaktadır…

O zaman buluşalım…

Bekleriz…

Tanışalım. Sohbet edelim. Dostluklar yaratalım. Ve

“Dostluğun biz sevgisiyle toplandık her an burada

Bu sevgi bağı kopmaz hiç dağılsak bir gün yurda” şarkısını söyleyelim…