“İsrail, hastaneyi bombaladı…”

                “Filistin halkı yurdunu terk ediyor…”

                “Öldürülen çocukların sayısı beş bini geçti…”

                “İsrail, atom bombası kullanacağını söyledi…”

                “İsrail, kırk gününü dolduran bu katliamda on binin üzerinde sivil katletti…”

                “Öldürülen çocuklar, hastane bahçesinde toplu mezara gömüldüler…”

                “Elektrik yok, su yok, ilaç yok…Filistin halkı her yandan ölüme terkediliyor…”

                Ağlıyorum,

                Ağlıyorsunuz,

                Ağlıyoruz…

                Peki, şimdi bir sorum olacak;

                “Bütün bunların, bu zalimliklerin sona ermesi, öz olarak İsrail Siyonizm’inin katliamları, ağlayarak çözülür mü?”

                Ya da şöyle soralım; “İsrail’in yaptığı, yalın haliyle olmak üzere son yüzyılın soykırımı, sızlanmalarla sona erer mi?”

                Devam edelim sorularımıza; “ABD’nin her türlü desteği verdiği İsrail vahşetini şikâyet ederek, kınayarak, lanetleyerek durdurabilir miyiz?”

                Başka sorular ekleyebilirsiniz…

                İki yüzün üzerinde sayıyla ifade etmeye çalıştığımız dünya ülkeleri ne yapıyorlar bu katliam karşısında?

                Özellikle belirtelim ki ABD’de, Fransa’da, İngiltere’de (Zaten sorun o ülke halklarıyla değil, bir avuç sömürgen yöneticileriyledir.) bile mitingler yapılıyor. Filistin için destek açıklamaları seslendiriliyor. Güzel!

                Bu biçimdeki eylemler KAMUOYU yaratmaya hizmet eder ve etkili de olur. Peki kesin çözüm müdür? Elbette hayır! Öyleyse çözüme odaklanalım.

                Bölgesel iş birliği yaratmanın önemini önceki yazılarımızda vurgulamıştık. Özetleyelim; Türkiye, Suriye öncelikli olmak üzere Irak, İran, Rusya ile zaman geçirmeden ortak hareket kararı alınmalı, bölgesel birliktelik yaratılmalı. Yaratılmalı ki, bölgede hem İsrail çembere alınmış olsun ve hem de ABD merkezli destekler son bulsun… İsrail’in gözleri olan, ülkemizdeki İncirlik ve Kürecik üsleri kapatılmalı ve o gözler kör edilmeli! Ülke genelinde, Filistin halkıyla birliktelik kitlesel biçimlerde gösterilmeli!

                Ağlayarak, sızlayarak, kınayarak, isyan ederek, bir miktar ilaç ve yiyecek katkılarıyla bu katliam durdurulamıyorsa ve biz gerçekten üzülüyor, ağlıyorsak, İsrail Siyonizm’ini lanetliyorsak, o zaman gerçek çözüme yönelelim!

                Ağlamak ne kadar insanî ise, sorunu çözmeye çalışmak da o kadar geçerlidir ve asıldır!

                Çözümde ciddi ve iyi niyetli isek elbette…