23 Nisan... Sıradan bir takvim yaprağı değildir. Bir ulusun küllerinden doğarak kendi kaderini tayin ettiği, geleceğini çocuklarına emanet ettiği kutsal bir gündür. TBMM’nin açıldığı o tarihi gün, yalnızca bir devletin değil, aynı zamanda bir halkın “biz varız” deyişidir.

Ulusal egemenlik yalnızca siyasi bir terim değil; halkın kendi geleceğini belirleme iradesidir. Ve bu iradenin yaşaması, çocuklarımızın çağdaş bireyler olarak yetiştirilmesine bağlıdır.

Bir milletin egemenliği, yalnızca silahla, sınırla, bayrakla değil; çocuklarına verdiği değerle, onların eğitimine yaptığı yatırımla, onlara kazandırdığı ulus bilinciyle korunur. Ulus egemenliğini kazanır; ancak onu yaşatmak, bilinçli kuşakların omzuna yüklenmiş bir sorumluluktur.

23 Nisan, bu yüzden sıra dışı bir bayramdır. O gün, Meclis kürsüsünden çocuk sesleri yükselir. O gün, koltuklar küçülür, eller minik ama yürekler koca koca olur. O gün, bir ülkenin geleceği gözlerimizin önüne serilir.

Ve biz biliyoruz ki; egemen ulus, çağdaş çocuklar yetiştirir; çağdaş çocuklar da egemenliği sonsuza taşır.

Bugün bu bayramı kutlarken, yalnızca geçmişimize değil, geleceğimize de sahip çıkıyoruz. Çocuklarımızla birlikte; özgürlüğümüze, bağımsızlığımıza, ulusal birlik ve beraberliğimize...

Kutlu olsun 23 Nisan. Kutlu olsun egemenliğimizin ve çocuklarımızın bayramı.

Bir Bayram Var Çocukların Gözlerinde

Bir bayram var çocukların gözlerinde

Renk renk umut masmavi bir gökyüzü gibi

Ve bir millet var kalplerin derinliklerinde

Yoktan var ettiği yarınları gibi

23 Nisan

Sadece bir tarih değil

Bir milletin kendine “ben buradayım” deyişi

Bir çocuğun eline bırakılan sonsuz bir anahtardır

Egemenlik

O gün Meclis açıldı

Ama sadece kapılar değil

Geleceğin de yolu açıldı

O yolun taşlarını döşeyenler

Bu ülkenin çocuklarıydı sizdiniz

Sizsiniz umut

Sizsiniz aydınlık