1950’ lerde makineleşmeyle birlikte büyük artış kaydeden hububat üretiminin depolama sıkıntısı baş gösterir.

34.000 ton Haydarpaşa civarından sonra Ankara Konya ve Mersin'de silo yapılması amacıyla T.M.O. fizibilite çalışmaları 1956’ da tamamlanarak yatırım programına alınır.

Ankara ve Konya'da inşa edilecek olan siloların her biri 60 bin ton kapasiteli olarak tasarlanırken bu siloların Kendi istihsal bölgelerindeki mahsulün temizlenmesi ve depolanması ağırlıklı olarak planlanır.

Konya silosunda ayrıca bir de un değirmeni yer alırken, ülkenin en büyük depolama alanı olarak hedeflenen Mersin Silosu 100.000 ton kapasitede olacak ve öncelikle ihracat amaçlı olarak planlanmıştır.

Mersin’ de inşa edilecek TMO Silosu ülke hububatının arz dengesi bakımından taşıdığı önemi göstermesi bakımından 20 Ocak 1956 günü Resmi Gazete’ de yayınlanan kararname ilginç bilgiler içermektedir.

Kararname ile Menderes Hükümeti; ‘Mersin siloları inşaatı iş yerlerinde fazla mesai yapılmasına izin verilmesi hakkındaki ilişik K/1002 sayılı kararın meriyete konulması; İcra Vekilleri Heyetince (Bakanlar Kurulu) 28.12.1955 tarihinde’ kararlaştırır.

İhale sürecinin tamamlanması yanında dış kredi temini zaman alır…

1958’ de yapımına başlanan silolar ülkenin en büyük limanı içinde ve limanın bir cüzü olarak tasarlanmıştır.

Ana hat itibariyle Ankara ve Konya gibi diğer yapılmakta olan silolara benzemekle beraber makine dairesinin her iki yanında 64 Kuyuluk iki kuyu grubuyla da farklılık arz etmektedir.

İhraç amaçlı olarak tasarlanan Silolar, hasat zamanı büyük tonajlar halinde gelen hububat stok edilmesi ve ihraç müddetinin nispeten uzun zamana yayılmasına uygun biçimde tasarlanır.

Bu nedenle de Demir yolundan alıcı tesisatı ile gemilere yükleme tesisatı ülkedeki diğer silolardan daha büyük kapasitede ve daha kapsamlıdır.

Deniz kenarında inşa edilen T.M.O. Mersin Siloları alıcı ve ihraç tesisleri daha seri hizmet verecek biçimde yapılmıştır.

Karayolu yanında yüksek kapasiteli demiryolu ve 4 Okyanus tipi şilebi aynı zamanda yanaşabilecek kapasitede tahmil tahliyeye uygun dış ticarete uygun entegrasyon anlamında bir liman tamamlayıcı cüzüdür Mersin siloları…

İlk keşiflere göre Mersin silo yapımı muhammen bedeli 15 milyon 315 bin 294 TL olmak üzere hesaplanmış, inşaat müddeti 710 iş günü olarak düşünülmüştür.. (Tamamlanması ancak 1962’ de mümkün olacak ve maliyet 100 milyon tL’ yi aşacaktır)

Şubat 1959 Bütçe kanunu tartışılırken dönemin Maliye Bakanı TBMM üyelerine bilgi veriyor:

“Akdeniz bölgesinde; 1 milyon 200 bin ton tahmil - tahliye kapasitesindeki Mersin limanının inşaatına hızla devam edilmektedir. Rıhtımlardan hir kısmı ikmal olunarak şimdiden hizmete açılmıştır. Limanın tamamı iki yıl içinde ikmal olunacaktır.

Mersin liman inşaatına programı gereğince devam edilmektedir. Batı mendireği ikmal edilmiş, Şark mendireğinin % 70 i ikmal edilmiş, 400 metrelik ticaret rıhtımı ikmal edilmiş ve muvakkat işletmeye açılmıştır. Halen liman dâhilinde gemi ve motorlar barınmaktadır. Limanın heyeti umumiyesinin 1960 senesinde tamamlanarak hizmete açılmasına çalışılmaktadır.

1950’ de toplam 152 bin ton tahmil tahliye hizmeti veren Mersin limanı 1960’ ta hizmete girdiğinde 4 milyon ton kapasiteye ulaşacak, ihtiyaç halinde büyütülürse 7,5 milyon ton ile ülkenin en büyük limanı haline getirilecektir. (!950’ de İstanbul limanı 2,8 milyon, Haydarpaşa 450 bin ton, İzmir şehir limanı 628 bin ton, İzmir Alsancak limanı 200 bin ton, İskenderun 452 bin ton, Samsun 189 bin ton elleçleme yaparken Mersin 152 bin ton ile 7. Sıradadır. Toplam 4 milyon 911 bin ton elleçlemenin 152 bin tonu bir başka ifadeyle yüzde 3’ ü Mersin’ den yapılırken 1960 için ön görülen 4 milyon ton ile Mersin limanlar arasında birinci sıraya yükselecek ve o yıl beklenen 16 milyon tonun 4 milyonuna hizmet veren Mersin’ in aldığı pay yüzde 25’e çıkacaktır.)

Bunun yanında Avrupa'nın en büyük silosu olan 100 bin ton kapasiteli Mersin betonarme silosu iki yıl içinde ikmal edilmiş olacaktır. Böylece hububat muhafaza tesislerimizin kapasitesi 1 milyon 819 bin tona yükselecektir. Bu 1950 yılına nazaran 4 misline yakın bir artış demektir.”

Liman sahası içinde inşa edilen muhtelif silolardan oluşan tesisin tamamlandıktan sonra T.M.O. ‘sine devredilmesi sürecinde aşılması gereken yasal sorunlar ortaya çıkar.

Örneğin Devlet Kurumu T.M.O.’ nun dış kredi borçlanmasıyla inşa ettirdiği tesisin üzerinde yer aldığı arazi devlete ait olmasına rağmen arazinin devri çözüm bekleyen sorun haline gelir.

M2’si için 103,92 TL bedel belirlenen 37.620 m2 sahanın toplam değeri 3 milyon 909 bin lirayı bulduğu ve 1,5 milyon lirayı aşan devirlerin ancak kanunla mümkün olabileceği ortaya çıkınca, 1962’de İnönü hükümeti söz konusu sahanın T.M.O.’ ya devri için kanun tasarısı hazırlar.

TBMM genel kurulunda kabul edilen üç maddelik kanun aynen şöyledir.

MADDE 1. — Mersin'de liman inşaat sahası dâhilinde Bayındırlık Bakanlığınca inşaat plânı gereğince silo sahası olarak tespit ve tefrik edilmiş bulunan denizden dolma 37.620 metrekare yerin, maliyet bedeli olan 3 909 470 lira üzerinden Toprak Mahsulleri Ofisine satışına Maliye Bakanı mezundur.

MADDE 2. — Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE. 3. — Bu kanunun hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

**

Liman içinde inşa edilen özel iskelelere sahip, ithalat/ihracat amaçlı tasarlanan, tahmil/tahliye depolama kapasitesiyle de alanında ülkenin en büyüğü olan Mersin siloları benzerlerinden farklı önemli özelliklere sahiptir…

Örneğin makine dairesinin her iki yanında 64 Kuyuluk iki kuyu grubu bulunmaktadır. Hasat zamanı büyük tonajlar halinde gelen mahsul burada stok edilecek ve ihraç edilmesi halinde gemilerin yüksek bedel tutan bekleme süreleri asgariye inecektir.

Bu silolar demiryoluyla da entegre olduğu için yanaşacak gemilerin gerek yükleme gerekse de tahliyeleri çok daha hızlı yapılabilecektir.

Silonun önündeki rıhtımlar uzunluk ve derinlik olarak 4 okyanus tipi büyük geminin aynı anda yanaşmasına uygun biçimde inşa edilmiştir.

15 Aralık 1961'de İkmal edilen Mersin silosu ihraç galerilerinin geçici kabulünde bir takım eksik ve noksanlıklar görülür ve bunların İkmal edilmesi için gerekli işlemler başlatılır..

Yaklaşık 65 yıldır tüm heybetiyle Mersin limanına ayrı bir hava katan Siloyla ilgili Gazeteci Hilmi Kürklü’ nün 1962 Eylül’ ündeki izlenimleri sonraki makale konusu olsun…