İnsan varlığını toplumsal bir yapıyla sürdürebilen bir canlı. Sosyal bir varlık olarak, toplum içinde, toplumun bir parçası olarak yaşamak zorunda. Bu mecburiyet yüzbinlerce yıl sürdüğünden bilinç dışı bir konumdadır. Evrimin var ettiği gelişmiş bilinç düzeyi insana toplumun bir parçası olmakla birlikte ondan ayrı bir birey olduğunu da fark ettirir. Bu andan itibaren de biricik olmayla toplum içinde eriyip gitme arasındaki salınım başlar, salınıma denge çabaları ise sadece frekansına ve dalga boyunadır ve o da kısmendir.

İnsanın toplum içinde kendini güvende hisseder, kişisel sorumluluk yükünü kolektif sorumlulukla paylaşarak azaltır, rahatlar.

Bu rahatlamadan emin olabilmek için onaylandığını, beğenildiğini, değer verildiğini bilmek ister. Kısaca takdir edilmek ister. Bu bilinç dışı alandan gelen önemli bir ihtiyaçtır.

Davranışları, düşüncüleri, yaptığı iş, yakın çevresi ve toplum tarafından takdir edilen insan kendini güvende, değerli ve iyi hisseder. O davranışlarını tekrarlama, düşüncesinin peşinden gitme, işini daha iyi yapma eğilimi, isteği güçlenir.

Toplum aidiyeti güçlenir.

Topluma daha çok katkı sunma isteği artar.

Motive olur.

Bu dışsal motivasyon insanın genetik yapısı üzerine kurduğu içsel motivasyonla birlikte birey toplum ilişkisinin gerilimini olumlu işler yapmaya evirir.

Takdir edilme gereksinimi, içsel motivasyonu güdük bırakacak kadar baskın olduğunda insan yakın çevresinin,  toplumun takdiri, onayını alacağını düşündüğü şeyleri yapmaya başlar, kendi varlığını silikleştirir ve yönlendirilmeye açık hale gelir.

Tam da burada ihtiyaçlarını karşılamada sezgisel bir beceriye sahip insan, gereksinimi için bu tür insanların takdir edilme ihtiyacını kullanmakta sakınca görmez.

Onu göklere çıkarır, yağlar ballar…

Böyle yaparken de ona neler yaptırmak istediğini de iletir. O da takdir edilme arzusuyla istenilin büyük bir coşku ve istekle, kendisinin bu kararı verdiğini düşünerek hayata geçirir.

Takdir edilmeyle, yağ çekilme arasındaki ince çizgi aşılmıştır artık.

İçsel motivasyonu zayıflamış kişi artık takdir edilmeyle yağ çekilme arasındaki farkı göremez hale gelmiştir.

Kendi olmaktan uzaklaşmanın ilk adımlarıyla nereye gittiğini bilmediği bir yola çıkmıştır.

Takdir edilmek olumlu bir şeyken bunun yönlendirme için kullanılması, yağ çekilmesi de bir o kadar olumsuz…

Birbirinden ayırt etmemiz, varlığımızın silinmesine izin vermediğimiz ölçüde mümkün olan…