Turkuaz deniziyle, çam ağaçlarıyla kaplı doğasıyla, Afrodit'e adanmış antik kentiyle ve Köserelik adasıyla, gideni kendisine meftun eden saklı bir cennettir Tisan Yarımadası. Silifke-Anamur karayolunun 35. km'sinde, Yeşilovacık köyünden güneye ayrılan 8 km'lik virajlı bir yol takip edildiğinde yarımadaya ulaşmak mümkün. Yarımadanın üzerindeki koyun, neden dünyanın en güzel 13. koyu seçildiğini, yeşille maviyi buluşturan yarımadaya gidince anlıyorsunuz. Kartpostalı andıran görüntüsüyle Tisan, zihninizden hiçbir zaman çıkmayacak yerini almıştır artık.
Yarımadaya gelen doğaseverler, üç ayrı etkinliği bir arada gerçekleştirebilir. Bu etkinliklerin hepsi bir güne sığabileceği gibi zamana da yayılabilir. Bunlardan ilki, yarımadanın çevresinde yapacağınız 12- 13 kilometrelik bir yürüyüştür. Yarımadanın batısından başlanacak bir yürüyüş, sizi kısa sürede çam ormanlarıyla buluşturur. Ev sahibi keçilerin eşliğinde, patika bir yoldan 5-6 kilometre sonra, yarımadanın güneyinden Akdeniz'in berrak suları görünmeye başlar. 300-400 metre yükseklikten yapacağınız bu seyirde, yarımadanın ucundaki deniz fenerinin ve masmavi bir koyun büyüsüne kapılmamak işten bile değil. Yarımadanın güney yamacında yapacağınız orta zorluktaki yürüyüş, kısa bir süre sonra sizi kuzeye yöneltir. Sık bir orman dokusunun içinden anakaraya doğru ilerlediğinizde, zaman zaman denizi görerek yürüyüşün son çeyreğine gelirsiniz. Dana Adası'nın eşsiz manzarasında vereceğiniz bir mola, size bitmesini hiç istemeyeceğiniz dakikalar yaşatır. Zorlu bir inişle de, kendinizi tekrar yarımadanın doğusundaki ya da batısındaki koyda bulursunuz.
Tisan'da yapacağınız ikinci etkinlik, Aphrodisias (Afrodisyas) Antik Kenti'nin yarımadanın çeşitli yerlerine yayılmış tarihi eserlerini gezerek, geçmişe bir yolculuk yapmak olmalı. Antik kentte; M.Ö. XII. yy'da yapıldığı sanılan sur duvarları, şövalye evleri, sarnıçlar, nekropol ve taban mozaiklerle kaplı St. Pantaleon Kilisesi, Köserelik adasındaki kaya mezarları ve kilise kalıntıları, izlerini sürebileceğiniz eserlerden bazıları. Yarımadanın anakara ile bağlandığı yerin doğusunda ve batısındaki iki antik liman kalıntısı, Aphrodisias'ın diğer kıyı yerleşimleriyle önemli ticari ilişkiler geliştirdiğini düşündürtüyor. Bu iki limanın, küçük gemilerin geçtiği küçük bir kanalla bağlantılı olduğu da tahminler arasında. Antik kentin en önemli eseri, doğu koyunun güneydoğusunda Erken Bizans Dönemine tarihlenen St. Pantaleon Kilisesi'dir. M.Ö. V. yüzyıla ait kilisenin tabanındaki mozaikler; geometrik şekiller, bitki ve karabatak, keklik, ördek gibi yöreye ait kuş motifleri ile süslenmiş. Bu mozaikler, koruma amaçlı üstü kumlarla kapatılmış ama bunun çok da yeterli bir koruma sağladığı söylenemez. Doğal dokuyu bozmadan, mozaiklerin üstü cam bir korunakla kapatılarak daha ciddi bir koruma tedbiri alınmalı.
Yarımadanın önemli eserlerden birisi de toplamda 4 km'yi bulan sur duvarlarıdır. Yarımadanın güneyinde ve kuzeyinde yer alan bu sur duvarları antik kentin en eski kalıntılarıdır. Güneydeki sur denizden gelebilecek saldırıları, kuzeydeki ise karadan gelebilecek saldırıları önlemek amaçlı yapıldığı düşünülmekte. Oldukça sağlam kalmış kuzeydeki sur, mükemmel bir taş işçiliğiyle de dikkat çekiyor.
Dağların ardındaki bu saklı cennette yapacağınız son etkinlik, denizin tadını çıkarmak olmalı. Yarımadanın her iki koyunda, apayrı güzelliklere şahit olacaksınız. Birbirine beş dakika mesafede yer alan koylardan birisi dalgalıysa diğeri muhakkak sütlimandır. Doğudaki koy çakıl taşlıyken, batıdaki koy beyaz kumlarıyla sizi karşılar. Turkuaz renkli iki koydan birisine biran önce kendinizi atarsanız, Tisan'daki en doğru seçimi yapmış olursunuz. Doğudaki koyun karşısındaki Köserelik Adası'na da yüzerek giderseniz Tisan, unutulmazlarınız arasındaki seçkin yerini alacaktır.
Gittiğim her seferde, Tisan Yarımadası bana farklı heyecanlar yaşattı. Çünkü burası, konuklarına sadece doğal güzelliklerini sunan sıradan bir yer değildir. Dinginliğin, huzurun, tarihin, yeşilin ve mavinin adresidir. Bu eşsiz coğrafya nimetlerini, almasını ve görmesini bilene kendisini cömertçe sunacaktır.

http://serdaringezinotlari.blogspot.com/