Önceki makalede Mersin’ in etkili gazetesi Yeni Mersin’ de M. Yıldız imzasıyla yayınlanan ‘Gözne tatlı bir yolculuk’ başlıklı gezi notlarına yer vermiştim.

90 yıl öncesine götüren 1935 tarihli gözlemlerin özellikle de Gözne’ yi pek çok veriye yer vermesi nedeniyle paylaşılmasında yarar gördüğüm son bölümleriyle devam edeyim:

...

Burası Mersin'in yazlık bir mesire yeridir. Hayatını, çocuklarını seven ve finansal durumu yeterli olan hemen her aile yılın sıcak aylarını burada geçirmektedirler.

**

500'e yakın ve oldukça muntazam evi, 3 otel, 7 kahve, 7 fırın, 11 bakkal dükkânı, 5 manav dükkânı, 5 kasap, 2 kunduracı, bir demirci, bir tenekeci, bir kalaycı, bir tüfekçi, iki cam,i iki mescit ve yeni güzel bir de okulu vardır.

Milli savaşta ilçe olan, arkasını güzel ve heybetli Toroslara dayayarak hakimane Çukurova’ya ve Akdeniz'e bakan, koyu yeşil zemin üzerine dokunmuş Isparta halısı süsünü veren bu güzel yer ne yazık ki bugün köy halindedir.

Aşağı yukarı denmekle iki orama ayrılmıştır.

Evvelce Gözne’ liler su bakımından sıkıntı çekmekteymiş. İki sene evvel köyün en yüksek mevkiinde bulunan Yaş Pınar suyu borularla köyün içerisine indirilmiş ve muhtelif yerlere 14 çeşme yaptırılmış olduğundan, su ihtiyacı tamamen bertaraf edilmiştir.

Köyün en güzel yerini kaplayan mezarlık ta kaldırılarak park haline sokulmaya başlanmış ve burada gayet göz çekici bir kır kahvesi açılmıştır. Köyün sokakları iyi tanzim edilmiş ve her tarafa otomobil işler bir hale konulmuştur.