26/Eylül/2023 gününün akşamında Mersin’in Erdemli ilçesi Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) şubesinin düzenlediği 100.Yıl Cumhuriyet Konseri programına katıldık.
Biraz erken gitmiştik. Tanıdıklarla sohbet etme olanağı bulabiliriz diye…
Aylarca süren kollektif çalışma, ortak amaçla ortak akılda buluşulmuştu…
Kapasitesini bilmiyorum ama sanırım 500 kişilik Erdemli Atatürk Kültür merkezi salonu tamamen dolmuş ayakta kalanlar bile olmuştu.
Amatör konser ekibi, şeflerinin öncülüğünde; Atatürk’ün sevdiği şarkılar, marşlar ve sonunda da Onuncu Yıl Marşı ile, anlamına, amacına ve önemine uygun sunum yaptılar.
Gördüğüm o ki; Türk milleti, Cumhuriyetine sahip çıkıyor, heyecanı dorukta, Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatma azmi, isteği, amacı ile ortak akılda buluşuyor. Yeter ki öncüsü olsun, yol göstericisi olsun, örgütleyeni ve harekete geçireni olsun… Ve ; ister dernek, ister vakıf, birlik, oda ya da siyasi parti hangisi olursa olsun PROGRAMI, cumhuriyet kültürü olsun!
İrade koyabilsin,
Yol gösterebilsin,
Yaptıklarının sahibi olsun ve yapacaklarının sorumluluğunu alabilsin…
Neden mi üzerine basa basa yazıyorum bunları?
Bir Atatürkçü Düşünce Derneği düşünün sıklıkla ileti gönderen. “Ne var bunda?” diyorsunuz değil mi? Hem de çok şey var! Açıklayalım;
“…Derneği şu faaliyeti yapıyor, hepiniz davetlisiniz,”
“…Şurada önemli bir etkinlik var. Gidelim,”
“…Hepimiz buluşalım, …nun faaliyeti var,”
Uzatabiliriz… O zaman sormazlar mı, “Sen bir Demokratik Kitle Örgütüsün. Senin programın, planlamış olduğun, üyelerini yönlendirmen gereken yolun, yönetim öncülüğünde yol göstericiliğin, ülkemizin içinde bulunduğu durum ile ilgili tespitlerin, çözümlerin, yol haritan yok mu?”
Ya da şöyle bir soruyla karşılaşılmaz mı? “Biz, ÇAĞRI MERKEZİ MİYİZ?”
Emeklere saygımız vardır ve hep olacaktır. Eleştiri hakkımız da… Hatta yön verme görevimiz de…
Cumhuriyetimizin 100.Yılı kutlu ve mutlu olsun!
Seksen beş milyonu saran heyecan yedi yüz seksen yedi bin kilometrekarede etkin ve yetkin oldu… Anıtkabir ziyareti yine ve yeniden rekor kırdı. Atamıza minnetimizi, saygımızı sunmada adeta yarıştık. Kemalist Devrimi tamamlama görevi hepimizindir! Yediden yetmişe bu gururu yaşadık ve yaşatacağız! Sadece yapmış olmak için değil, koltuklarda oturmak için değil, birtakım etiketlerle donanmak için değil, anlamına ve önemine uygun görevlerle bezenmeli ve gereğini yapmalıyız!
Ne mutlu Türk’üm diyene!