PKK, 'Şehitlikler' kuruyor, HDP milletvekillerinin de katılımıyla açılışlar yapılıyor. Teröristlerin heykelleri yapılıyor, dikiliyor. İkinci şehitliğin duvarları örülüyor. Ağrı'da 'Hava Şehitleri' anıtının, Ağrı Belediye Başkanı HDP'li Sırrı Sakık tarafından 'Ucube heykel' denilerek yıkılacağı duyuruluyor. Selahattin Demirtaş, 'Türkiye PKK'yi silahlandırmalıdır' demişti, IŞİD'e karşı! CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Özerklik şartını ben kabul ediyorum' dedi, bir kez daha. Milli (!) Eğitim bakanlığı-Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, İmam Hatip Okullarında 'Türkçe' konuşmayı genelge ile yasakladı! (Arapça eğitim ve öğretim dönemi) Özel Okullara kayıt yaptıracak öğrencilere, Devlet tarafından binlerce liralık katkı yapılacağı açıklanmıştı. Atatürk'ün Çankaya'sı terk edilerek, Cumhuriyet değerleri tamamen silinmek isteniyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'CHP olduğu yerdedir, ('Bildiğiniz gibi Atatürk'ün kurduğu partidir' demek istiyor.) ancak ilerlemek zorundadır…(!?) diyor ve Altı Ok'un yorumlanması gerektiğine vurgu yapıyor. Bu cephede; Ülkemiz fiilen parçalanmıştır. Çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceği karanlıktır. Terör odaklarının sığındığı liman olduk. Halkımızdan sakınılan maddi ve manevi destek fütursuzca bu odaklara ve sığınmacılara sunulmaktadır. Üretmemekten kaynaklı olarak ekonomik kriz kapımızda beklemektedir. * * Referandum, 30 Mart ve 10 Ağustos yenilgilerinden sonra 'Acil' Kurultay sonuçlarıyla da göründü ki, 'Dersimli Kemal'; Atatürk'ün kurduğu Partiyi, Atatürkçülükten uzaklaştırmaya ve aynı zamanda kendi sonunu da hızlandırmaya geçti. CHP'nin olağanüstü kurultayı'nı hepimiz izledik. 1)Kılıçdaroğlu talimatıyla 'İzleyicisiz' ve doğal olarak da 'Küçük Salon'da' yapıldı. 2)Kendisine aday olarak imza verenlerin 205'i vazgeçti. (Kanımca, Muharrem İnce'nin; Disiplin, Tıbbıyeli Hikmet, Atatürk'ün Sivas ve Erzurum Kongreleri örneklemeleri, Gezi direnişleri, iktidar olma gerektiği ve Faşist AKP iktidarı'ndan hesap sorma vb. konuşmalarının etkisiyle) 3)Kılıçdaroğlu, konuşmasında 'Savunmada' kaldı. 4)İçinde bulunduğumuz siyasi kaos değerlendirilmedi. Bu satırlar tuşlanırken, CHP Parti Meclisi seçimleri sonuçlanmamıştı. Bölücü ve gericilerin hala etkin olmaya çalıştıkları ve Kılıçdaroğlu'nun 'Anahtar' listesinde yer işgal edenlere bakıldığında, 'CHP'ye kumpas' daha net görülmektedir. CHP'ye kumpas, Cumhuriyet'e düşmanlıktır. Kılıçdaroğlu'nun sıklıkla seslendirdiği ve kulağa hoş gelen 'Sosyal Demokrasi' ile uyutmaya devam etmektir. Dönüp Mustafa Kemal'e bakmak yeterlidir oysa; Yıl 1904 Mustafa Kemal 23 yaşında. Ne der? 'Önce Sosyalist olmalı, maddeyi anlamalı' * * Şimdi de 'İki' diyelim ve İkinci cephedeki gelişmelere bakalım: Kumpas kurulan CHP'de, ulusalcılar direnmektedirler. Mücadelelerine devam edeceklerdir. Millet, gerçek 'Ucubeleri' tanımaktadır ve gereğini yapacaktır. Abdullah Gül ile ilgili olarak 'Kayıp Trilyon' davası nedeniyle suç duyurusunda bulunulmuştur. (İşçi Partisi genel başkan yardımcısı, avukat Mehmet Cengiz tarafından) R T Erdoğan ile ilgili olarak uluslararası mahkemeler tarafından açılmak istenen; 'Terör örgütlerine yardım' davaları söz konusudur. 'Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz' diyorlardı değil mi? Doğru!