Beşinci sınıf idik öğrencilerimle. Bir kompozisyon yazmalarını istedim… Kontrol sırasında bir öğrencimin küfürlü bir tümcesi dikkatimi çekti. Sordum, uyardım, anlattım…

                Bir süre sonra veli toplantısı yaptım. Toplantıda söz alan velim küfürlü konuşunca, çocuğu suçlamaktan vazgeçtim…

                Çocuğun rol modelleri anneleri ve babalarıdır öncelikle. Sonra da okul ve diğer çevreleri…

                Televizyonlardan izliyoruz; yetkililerin açıklamalarını, “…şiddetle kınıyorum…” (Şiddeti kınarken şiddet kullanmak?)

                Ya da sunucular “Karşınızda olacağız…” (Niye “Birlikte” değil de karşısında?)

                Ailenin toplumun temel taşı olduğunu yazıp duruyoruz. Devam de edeceğiz anlaşılan. Neden mi? Açıklamaya çalışalım;

                Çalışan anneler ve babalar çocuklarına yeterince zaman ayıramıyor ya da ayırmıyor, (“Yorgunum” gerekçesiyle vb.)

                Anneler ve babalar sözüm ona kendi hayatlarını (Ne demekse?) yaşamak istiyorlar,

                Ekran denilen bağımlılık aracı, bebeklikten başlıyor beyinleri uyuşturmaya, (Teknoloji bize hizmet etmeli, bizi esir almamalı” demiştik değil mi?)

                Sömürgenlerin kültür emperyalizmi denilen aygıtları olağanüstü çalışıyor, (Masa başında ya da ellerde, tüm dünyayı dolaşabiliyor yine bebeklikten başlayarak çocuklarımız.)

                Televizyon, telefon, bilgisayar sözüm ona eğitici, öğretici, geliştirici olmalılarken, tam tersine yoz kültürün pençeleri arasına düşüveriyor,

                Amerika’da, İngiltere’de, Fransa’da vb. Avrupa ülkelerinde başta okullar olmak üzere saldırılar, cinayetler, masum insanların hayattan koparılışları, (Kendi hayatları da ya bitiyor ya da dört duvar arasına mahkûm ediliyor)

                Binlerce yıllık devletler, imparatorluklar tarihi olan ülkemizde de ne yazık ve ne acı ki bu tür şiddet olayını yaşadık. İzlediği ekran oyunlarından etkilenerek, eline aldığı balta ve kesici aletle sokaktaki herkese saldıran, bir ölü ve birçok yaralı olan bu şiddet olayındaki genç ÇOCUK (!) ta tutuklandı!

                Aile bağlarının koptuğu, çocukların sokak yerine evlere hapsedildiği, hafta sonlarında çeşitli KURSLAR dolaşan, akşamları ayrı birer kişi olarak odalarına çekilen, aile sohbetlerinden mahrum edilen çocuklarımızın geleceklerini yazmaya bile elim varmıyor ama ne yazık ki KARANLIK görünüyor…

                Şikâyet etmek kolaylığını bir kenara bırakalım ve gerçek sevgimizi gösterelim!

                Sohbet, birlikte alışveriş, parkta birlikte etkinlik, ödevleri birlikte yapmak, hemen her konuda fikrini almaya çalışmak, okul ilişkilerinde etkin olmak, sosyal ilişkilerde birliktelik ve o her zaman ve her durumda “Çok sevdiğimizi” söylediğimiz çocuklarımızın geleceklerini aydınlatmada görev almak!

                Başka yolu varsa onu yapalım!

                Rol model örneğimizde ciddi olalım!

                Yoksa?

                Yok yok yazmayayım ikinci defa…