TMO bu seneki buğday ve arpa alım fiyatlarını açıkladı. Ekmeklik buğdayın fiyatı geçen seneye göre %12.1, makarnalık buğdayın fiyatı %11.1, arpa fiyatı %3.6 arttırıldı.

TÜİK yıllık tüketici enflasyonunu %75.45, üretici enflasyonunu %57.68 olarak açıkladı. Bu rakamların gerçekliği konusunda haklı şüpheler olsa da, örneğin Enflasyon Araştırma Gurubu yıllık tüketici enflasyonunu %120.66 olarak açıkladı, TÜİK verilerini doğru kabul etsek de açıklanan buğday ve arpa fiyatlarının artış oranı yine de çok komik kalmaktadır.

Bu çiftçiye buğday ekme, arpa ekme demekten başka bir şey değildir. Nitekim TÜİK verilerine göre buğday ve arpa ekim oranı bir sene önceye göre %5 azalmış ki bu tarım politikasıyla her yıl daha da azalacağını söylemek için kahin olmaya gerek yoktur.

Harç borç bulunan dövizlerle ithal edilen tarım ürünleri de bir zaman sonra ithal edilememeye başlayacak, karnımızı doyurmaya yetmeyecektir.

Anlayacağınız açlık kapıda…

Açlığın nasıl bir toplumsal huzursuzluğa, kargaşaya yol açtığının bilgileri tarih sayfalarında oldukça geniş yer tutmaktadır.

Açlıktan öte huzursuzluk, kaos da belirebilir açlıkla birlikte kapıda…

Tarım politikalarının çiftçiyi destekleyecek ve ülke tarımsal ve hayvansal üretimi arttıracak şekilde değiştirilmesi günbegün aciliyetini arttırmaktadır.

Bir ülkede bu yapıldığında neler olacağını Yılmaz Özdil eski bir yazısında Uruguay üzerinden anlatmaktadır.

Uruguay eski cumhurbaşkanı Jose Mujica’nın ülkemizi ziyareti sırasında kaleme aldığı yazıda basının onu nasıl romantikleştirdiğini, ama cumhurbaşkanı seçilmesine neyin vesile olduğuna hiç değinilmediğini ifade eder.

Jose Mujica cumhurbaşkanı seçilmeden önce Tarım ve Hayvancılık Bakanı imiş. Neler yaptığını yazıdan alıntılayarak görelim:

“Akılcı politikalarıyla, beş sene gibi kısa bir sürede, Uruguay topraklarının yüzde 90’ını tarım yapılabilir hale getirdi. Ülkesini buğday, pirinç, mısır, arpa, yulaf deposu haline getirdi. Canlı hayvan varlığını, sığır, koyun, domuz, kümes, toplam 45 milyona çıkardı.

Ülkesindeki canlı hayvan nüfusunu, ülkesindeki insan nüfusunun 13 katına çıkardı. Süt ürünleri sektörünü, beş katına büyüttü.

Topraktan elde edilen kazancı, denize döktü, balıkçılık patladı, üç katına çıkardı.

Tarım ve hayvancılık sayesinde, işsizliği azalttı, kişi başına düşen geliri arttırdı, maaşları yükseltti, köyden kente göçü durdurdu.”

3.5 milyonluk Uruguay’da inek sayısını 16 milyona çıkarırken, 80 milyonluk ülkemizde inek sayısı 14 milyon civarında ve canlı hayvan ithalatıyla açık kapatılmaya çalışılırken canlı hayvan sayımızın yükselmesini da baltalamış oluyoruz.

Yukarıdaki örnek bir yana, daha yakın tarihimizde çiftçiliğe verilen makul destekle tarım ve hayvancıkta kendi kendine yeten az sayıda ülke olduğumuz hafızalardaki tazeliğini korumaktadır.

Arpa, buğday daneler önemlidir…

Önemini bir şeyler yıkılmadan anlarız umudundayım…