Bir şarkı vardı;
“Ankara’dan abim gelmiş
Evde bir bayram havası…”
Ben de şöyle diyeyim o zaman;
“İzmir’den bir şiir gelmiş
Yüreğimde kuşlar uçar…”
Doğduğu gün başladı birlikteliğimiz. Kreş, anaokulu, ilkokul derken beraberliğimiz sekiz yılı doldurdu…
O şimdi ortaokul birinci sınıfta. Akıllı, çalışkan, başarılı. Önceki gün bana bir şiir göndermiş. “Anneanne nasıl olmuş,” diye soruyor.
Devam etmek istiyor yazmaya da…
Bu cesareti, candanlığı, başarıyı, arzuyu paylaşmak istedim bugün sizlerle.
ÇİÇEK
Mis gibi kokar
Can verir doğaya
Her rengi güzeldir
Neşe katar dünyaya
Çok güzel açar ilkbaharda
Desen olur, süs olur saksıya
Sularsan her gün bir defa
Seversin yıllarca
Bazısı zehirli bazısı güzel
Şifa olur insana
Oturursan yanına
Varırsın güzelliğinin farkına
Mira Okvur
“Paylaşabilir miyim?” diye sordum. “Olur,” dedi ve adını yazmamı da istedi benden. Olması gerekenin bilincinde.
İzmir’den bana bir şiir geldi. Yüreğimde kuşlar uçar…
**
On bir il, on binlerce kayıp, yaşları kurumuş gözler, hâlâ çadırlarda, konteynırlarda geçen yıllar… Bir yanımız hüzün bir yanımız sevinç yaratan oluşlar… Yaşam bu mu yoksa?
Eskilerin anlattığı gibi insanoğlunun, sevinci ve hüznü bir arada yaşayabileceği tek canlı olduğu gerçeği midir yoksa?
Beni bugün böyle alın sofranıza, odanıza, mutfağınıza, salonunuza, bahçenize…
Teşekkür ederim.