Ölümleri 'Güzel' olmuştu. Açıklayıcı 'Tamim' Soma üzerine geldi; 'Bu işin fıtratında var.' 'Kaçınılmazlığı'nı da Mecidiyeköy/Ali Sami Yen kazası ile öğrenmiş olduk. İş kazalarında Avrupa birincisi olmamız da 'Feryat edecek bir durum olmadığının' deliliydi. Her şey yerine oturuyordu ve olağanüstü bir durum yoktu! 1)Asansörlerin bakımı Mayıs/2014'te yapılmıştı. (Periyodik bakım zamanının Ağustos sonu olduğunu önemsememeliyiz!) 2)Asansör bakım görevlisi olarak iki kişi sürekli inşaatta bulunuyorlardı! ('Durdurma' butonunun olmayışı da önemli değil!) 3)'Şehit' bile oldular! (Böylece aileler ve toplum teselli bulabilecekti.-Kur'an Kursu binasının çökmesi ile yitirilen canlar için de 'Cennetlik oldular' denmişti değil mi?) Peki, yerli yerine oturmayanlar nelerdi? 1)Aklın alamayacağı konforları, yine aklın sınırlarını zorlayan paralarla yapılan ve dudak uçuklatan fiyatlarla satılmaya hazırlanan dairelerin yapımında 'Emek' verenler; hak edişlerini zamanında alamıyorlar, barınma olarak kullandıkları yerlerde tam da anlamına uygun olarak istiflenmiş durumda ve yerin 3 kat altında yaşıyorlardı. (5 kişilik yerde 10 kişinin kaldığını, işçilerden dinledik.) 2)Taşeron sistemi ile güvencesizliğin olağanlaştığını, yasa tanımazlığın doğallaştığını görüyoruz. ( 45 taşeron firmanın olduğu Torun inşaatta, 40 birimlik 'Eğitim' çalışmasının sadece 1 birimliği yerine getirilebilmişti-Basından) 3)Başbakan yardımcısı Arınç, fıtrat'ı bu kez kaçınılmaz olarak değiştirmişti. 'Yasal düzenlemelere uyulmazsa' derken kimi ya da neyi işaret etmek istediğini de anlayamadığımı eklemeliyim. 4)Tedbir alınmadan, yasal güvenceler verilmeden, gerekli eğitim çalışmaları yapılmadan; en çok işi, en az masrafla en kısa zamanda yapma çabası ve hepsinden önemlisi de insan yaşamını hiçe sayan anlayışla kişisel hırsların esiri olanları UNUTMAMALIYIZ! * * Bir de sahiplenmemiz gerekenler var; DEVLETÇİLİK ve HALKÇILIK, olmazsa olmazlarımızdandır. Hani, '…sosyal bir hukuk devleti…' diyoruz ya, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni tanımlarken, işte o 'Sosyal' tanımlamasında, devletin; milleti için, güvence olduğu vardır. Eşitlik ilkesi vardır. Yaşam hakkı savunusu vardır. Halk içindir devlet… 'Hantal' değildir, birilerinin çarpıtmaya çalıştıkları gibi… * * Emekçileri kurtaracak olan çözüm, örgütlenmededir! Sendikal örgütlenmede. Sendikal örgütlenmelerin de 'Bağımsızlık' ile başlayacak olan stratejilerinde. Saman alevi olmanın hiç kimseye ve hiçbir şeye yararı yoktur. Haklarımızı bileceğiz. Bilgilerimizi geliştireceğiz. 'Biz' olacağız. Fıtratımız; Akıl ve bilim, Kaçınılmaz olan da; örgütlülüğümüz olacaktır. * * 'Hesap soracağız' denilen 12 Eylül'ün yıldönümü bugün. Birileri, birilerini kandırabilir, yanıltabilir ya da zaman kazanabilir. Ufkun ötesini görebilen en doğru yol göstericiler ise, gerçekleri anlatmayı, aktarmayı temel görev bilirler. Hesap soracak olanlar, hesap gününü kaçırmayacaklardır. Not: Emekçilerin paralarının ödendiği haberleri duyuruldu.(Lütufmuş gibi…)