Gökyüzünün mavisini yeşille buluşturan dağlarımızda yazar: ÖNCE VATAN

                Neden?

                Neden “Önce Vatan”

                Arabanı değiştirmenin, perdelerini-koltuklarını yenilemenin, hemen her gün yeni giysilerle adeta defile yaparcasına dolaşmanın vb. hiç ama hiç önemi yoktur anlamı da…

                Arabanı özgürce kullanabileceğin, eşyalarıyla birlikte güvenle oturabileceğin evinde, sokaklarında rahatça dolaşabileceğin vatanın olmazsa “Anlam” ve “Önem” ne olur ki?

                Günlük yaşam bile ancak ve ancak vatan topraklarında anlam taşır.

                Vatanımız Türkiye, canla ve kanla kuruldu. Bizler emanetçileriz. Çocuklarımıza ve torunlarımıza lekesiz ve temiz olarak teslim etmek zorundayız. Peki, gerçek nedir?

                Emperyalist ABD’nin BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) gereği sessiz, derinden ve haince parçalama çabaları yine sessiz ve derinden olmak üzere yürütülmektedir. Ancak; görmeyen, görmek istemeyen, bilmeyen, bilmek istemeyen, anlamayan, anlamak istemeyen işbirlikçiler, maşalar ya da hâlâ iyimserlik sürdürmeye çalışanlar bulunmaktadır.

                Kuzey Afrika’dan başlayan ve Ortadoğu’daki yirmi iki ya da bazı kaynaklara göre yirmi dört ülkenin sınırlarının değiştirilmesi projesi olan BOP içinde; Türkiye, İran, Irak, Suriye topraklarından parçaların bileştirilerek, ABD’nin İkinci İsrail’ini yaratmak amacı artık yalın bir gerçeklik olarak görülmektedir.

                Irak’ın kuzeyindeki oluşum, Suriye’nin parçalanması, İran ve Türkiye’ye yönelik baskılar ve yıldırmalar sağırları ve körleri, hatta çalıştırılmak istenmeyen beyinleri bile harekete geçirmişken, tehditleri ve tahrikleri görmek istemeyen, “düşünebilen canlılar” için ne demeli bilinmez!

                Suriye’nin terör örgütü HTŞ tarafından ele geçirilmesinden, İsrail’in Şam’a on beş ya da yirmi kilometre yaklaşmasından sonra şimdi de “Kıbrıs Rum kesimiyle komşuyuz,” diyerek Rum kesimindeki silahlanmaya ortak olması, ABD üsleriyle övünmesi, uyuyanları dürtmeye yeter mi bilemiyorum.

                Suriye’de, PKK kolu olan PYD’nin federasyon talebini, İsrail’in desteklemesi, ABD-PYD ilişkileri, birilerini uyandırmaya yeterli midir anlamaya çalışıyoruz…

                Dünya ülkelerinde dinsel ve etnik parçalanmayı hedef yapan ABD’nin, Kıbrıs’ta neden ve hâlâ “İlle de tek parça Kıbrıs” demesi dikkatimizi çekmiyor mu?

                Ortadoğu’nun zengin yeraltı varlıkları, on bin kilometre öteden ABD’nin ilgisini çekiyor ama o topraklarda yaşayan bizleri düşündürmüyor mu desem acaba?

                İzler birbirine karışmış gibi mi görünüyor yoksa? Ne kadar karışırsa karışsın, bu kadar net, açık, görünen, yaşanan olayları, “Görelim” demek bile rahatsız ediyor beni dersem alınmayın sakın…

                “Önce Vatan” dostlar “Önce Vatan”

Vatanınız yoksa siz de yoksunuz aslında… Konuşur da olsanız, gezer dolanır da olsanız siz aslında bir hayaletsiniz!

Güzel günleri düşünelim ve gereğini yaparak, vatanımızda, mücadeleler içinde yoğrularak mutlu olalım…