“Elli milyon Kürt, Türkiye’ye bakıyor…”

                Terörle bağlantısı olduğu gerekçesiyle Mardin Büyükşehir Belediye başkanlığı görevinden alınan ve yerine kayyım atanan Ahmet Türk söyledi bunu.

                Elbette bu sayı tüm Avrasya ya da Ortadoğu coğrafyasındaki Kürtlerden söz etmektedir. Etnik ayırımcılığı, ülkemizde binlerce yıldır birlikte yaşanmışlığı, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı birlikte kazandığımızı bir kenara bırakarak soralım; Dünyada hangi devlet, ulusal devlet, bağımsızlığını ilan etmiş birlik, topluluk TEK etnik ve dinsel birliktelikle oluşmuştur?

                Dünyada iki yüzden fazla devlet yapılanması var. Ve her ülkede dünyanın farklı dinsel ya da etnik yapılarından insanlar var… Anlatılmak isteneni kesin olarak ifade edelim ki; ırkçı, AB-D güdümlü, İsrail yamalı, sadece ülkemizin bile her yanında yaşamını sürdüren, etle tırnak gibi BİR ve BÜTÜN olan, yurdum insanlarını, aldıkları emirler doğrultusunda ayrıştırmaya çalışmak, kardeş kavgasını çıkarmak, bölgenin yeraltı ve yerüstü zenginliklerini altın tepside AB-D ve İsrail’e sunmak amaçlıdır.

                Gelelim somut duruma;

                Suriye’de Esad hükûmeti yıkıldı.

                Birleşmiş Milletler ve Türkiye tarafından “Terör örgütü” olarak tanımlanmış olan HTŞ, sözüm ona yeni yönetimi oluşturmuştur. Cellatlar vali, insan kasapları adalet bakanı olmuşlardır. Colani, İsrail’e karışmayacağını ilan etmiş, İsrail Şam’a yirmi beş kilometre yaklaşmıştır.

Colani, Şam Üniversitesi Profesör Mehmet Yuva’nın açıkladığı üzere Şam’a sıkışmıştır. Güneyde Dürziler, kuzeyde PKK terör örgütünün ABD himayesindeki kolları, batıda İsrail,

doğuda PYD-YPG (Yine PKK’nin kolları) ve ayrıca ülke genelinde olmak üzere Aleviler, Sünniler, olmak üzere dinsel farklılıklar yer etmeye çalışmaktadırlar.

                Suriye parçalandı. Parçalanmaya dinsel ve etnik bölünmeye devam ediyor.

                Dürzistan

                Alevistan

                Sünnistan

                Kürdistan ve Şam’a sıkışmış olan Colanistan…

                Böyle mi olsun?

                Esad hükümetinin devrilmesini alkışlayanlar, HTŞ ile kol kola girerek pozlar verenler, İsrail işgallerine sağır sultan olanlar, ABD’nin “Kara gücüm” dediği yapılanmaya her gün daha da arttırarak verilen desteği görmezden gelenler, komşudaki yangın, bizi etkilemez diye kulaklarını tıkayanlar sözüm sizlere;

                At gözlüklerini çıkarınız

                Günlük yaşamak yerine sonsuzluğa yürümeyi hedef alınız…

                Çevremizdeki savaşlar bir film sahnesi olsaydı tepkimiz sizinki gibi olurdu elbette. Ama değil… Gerçeklik…

                Herhangi bir “……istan,” istemiyor ve birlikte kardeşçe, şimdiye kadar olduğu gibi yaşamak ve yaşanılmasını istiyorsak aklımızı başımıza devşirelim…

                Başka Türkiye yok!