“Öğrenme tekrarla olur,” gerçeğinden hareketle yine ve yeniden yazmak gerektiğini ne yazık ki görüyoruz.

                “Eğitim ve öğretim” toplumun temel taşıdır demiştik… Günümüz koşullarında öğrenmenin yolları çoğaldı… (Doğru ve sağlıklı öğrenme olması gerektiğini de ayrıca belirtelim.) Ancak, öğrenmek için belirlenen ortamların sağlıklı olması, özellikle küçük yaşlardan itibaren (Kreş, anaokulları) saatlerce geçirilen zaman diliminde çok önem arz etmektedir.

                Yine “Kızmayın,” diyeceğim. Çünkü geçmişten örnek vermek durumundayım… Okullarda “Hademe” ya da “Müstahdem” dediğimiz DEVLETİN MEMURLARI konumunda olan görevliler vardı. Okulların temizliği ve güvenlikleri konularında sorumlu oldukları gibi biz çocuklar için de güven kaynakları idiler. Emeklerinin karşılığını devletten MAAŞ olarak alırlardı. Emekli olurlardı… İlkokullardan başlayarak lise ve dengi okullarda da bu böyleydi. Örneğin ben, Nenehatun Kız İlk öğretmen Okulu öğrencisi olarak, Ahmet Amcamızı hiç unutmuyorum… Güvenliğimizden sorumlu ve bizleri bir baba gibi sahiplenen Ahmet Amcamızla çektirdiğimiz fotoğrafa her baktığımda duygulanırım…

                Özel olarak ilkokulları ele aldığımızda son yıllarda okul güvenliğinin ve temizlik işlerinin ÖZEL kurumlara verildiğini üzülerek gördük ve yıllardır da yaşıyoruz…

1)      Okul dışından gelen görevliler (Örneğin; güvenlik görevlileri) sadece okula giriş ve çıkışlar konusunda etkili olabilmektedirler.

2)      Okul temizlikleri de yine ÖZEL şirketlere verildiği için, kısa sürede ve kendince yapılan temizlikler tamamlanmakta ve okul terkedilmektedir.

3)      Cumhuriyet değerlerinin haraç-mezat satışa çıkarıldığı, “Devlet hantaldır,” denilerek özelleştirmelere hız verildiği zamanlarda, okul işleri de ne yazık ve acı ki özelleştirildi.

4)      Vicdani, samimi, güvenli bir birliktelik olmayınca sonuçları da çocuklarımızın sağlıkları açısından güvenilir olmaktan uzaklaştı.

5)      Köy okulları, önce kapatıldı ve taşımalı sistem başlatıldı. Şimdilerde taşımalı sistemdeki servisler de kaldırıldı. Köylü çocukların artık okula ya da okullara gereksinimleri yok mu deniliyor acaba?

6)      Eğitim Fakülteleri öğretmen mezun ederken, beş yüz bin öğretmen görev beklemeye devam etmektedir.

ÇÖZÜM;

Köy okulları açılmalı. Tüm öğretmenler görevlendirilmeli.

Rehber öğretmenler çocuklarımızın “Değerler” eğitimini üstlenmeli.

Okulların temizlik ve güvenlik işleri DEVLET MEMURLARI (Müstahdem, hademe…) tarafından üstlenilmeli

Geleceğimiz olan çocuklarımızın geleceklerini, hiç kimsenin hiçbir biçimde ve hiçbir alanda karartmaya hakkı ve hatta haddi yoktur!

Haaa bu arada, yedi günlük haftanın, beş iş günü, dört iş gününe indirilecekmiş…

*) Çok mu çalışıyor ve yoruluyoruz?

*) Özel ve dinsel düşünceler mi var?* (Cuma gününün tatil yapılması gibi)

*) Üç aylık yaz tatilinin, yıl içerisine yayılmasını önerecekken, bu nereden çıktı?

Yapmayın!

Eğitime, öğrenmeye ve geleceğe gururla yürümeye gereksinimimiz var…

“Engeller” ya da her türlü “Engel” aşılır, inanın…