Günümüzün önemli sorunlardan biri de ‘okuduğunu anlama’dır. Okuduğunu anlama, bizlerin hayattaki konumlarını belirleyen bir beceridir. Okuduğunu anlayarak okuduğundan ders çıkarabilme olgunluğu ise tamamen üst düzey bir yetenektir.

İlkokul 1.sınıftan itibaren birçok öğrencimiz okuma becerisine ulaşmaktadır. Okumayı öğrenenlerin ise okuduğunu ne düzeyde anlamlandırdığı kişisel farklılık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu becerinin geliştirilmesini sağlayan birçok etken bulunmaktadır. Ancak en önemlisinin ‘okumayı sevmek’ olduğunu belirtebiliriz.

‘Okuduğunu anlama’ becerisi bireylere nasıl katkılar sağlamaktadır?

Okuduğunuzu anlayarak metinden anlam çıkarabilir ve yazarın ne demek istediğini daha iyi anlamlandırabilirsiniz.

Metnin ana fikrini daha çabuk kavrayabilirsiniz.

Herhangi bir durumun tespitini daha kolay yapabilirsiniz.

Olayları daha kolay analiz edebilirsiniz.

Olaylar arasında bağ kurma beceriniz artar.

Yazarak ifade etme becerileriniz gelişir.

Odaklanma yeteneğiniz gelişir.

Okuduğunu anlayarak ya da etkili bir şekilde okuyarak kişisel yaşamımızı iyileştirilebilir, okuduğumuzdan daha çok zevk alabilirsiniz.

Eğitim sistemimiz içerisinde kritik öneme sahip belli başlı sınavlar yer almaktadır. Bu sınavlarda sorulan ‘yeni nesil’ sorular okuduğunu anlama becerisini yoklamaktadır. Bir sayfalık paragraf ile sorulan bir sorunun basit bir cevabı olabilmektedir. Burada önemli olan cevaba ulaşabilmek için o metinden anlam çıkarabilmektir. Bu beceriye sahip olmanın yolu da kitap okumaktan geçmektedir.

Öğrencilerimiz için 3 ay sürecek olan yaz tatilinin planlanması oldukça önemlidir. Bu süreçte çocukların sürekli olarak tablet, telefon, bilgisayar gibi elektronik aletlerle vakit geçirmesi onlar için oldukça eğlenceli olabilir. Ancak her şey ‘teknolojik aletlerle eğlenmek’ değildir. Aile ile yapılacak sohbetler/etkinlikler, arkadaşlarla birlikte sokak oyunları oynamak, ağaçtan meyve toplamak, bir eşyayı tamir etmek, bisiklet sürmek, yüzmek, bir bitki yetiştirmek, bir işe yardım etmek, vb etkinlikler çocuklarımızın gelişimleri için daha sağlıklı ve eğlenceli etkinlikler olabilecektir. Bu etkinliklerle birlikte günde yarım saat ailece kitap okuma etkinliği ise ruhunuza ilaç gibi gelecektir. Çocuklarımız sizler rol model görerek kitap okumanın önemini kavrayabileceklerdir.

Okuduğunu anlayabilmenin en önemli şartı ‘okumak’tır. Kitap okurken bilmediğimiz kelimelerin anlamlarını bulmak için kelimeler arasında bağ kurmak, sözlükten öğrenmek, öğrendiğimiz yeni kelimeyi yaşamımızda kullanmak, metnin ana fikrini sorgulamak, sevdiğiniz bölümleri not almak, okuduğumuz kitabın kısa bir özetini çıkarmak, kitap hakkında sohbet etmek hem kitapla olan bağınızı arttıracak hem de okuduğunuzu daha iyi anlamanızı sağlayacaktır.

Yaz tatili önerisi olarak,

Çocuklarınızla birlikte tatil günlerini planlayınız. Ebeveynler olarak sizlerde bu planın bir parçası olmaya gayret ediniz. Çocuklarınız sizlerin gözüne ekrana baktığı süreden daha uzun süre baksın. Hayatı birlikte keşfetmeye çalışın.

Unutulmamalıdır ki:

"Bugünün küçükleri, yarının büyükleridir." (M.K.ATATÜRK)

OKUDUĞUNU ANLAMAK

Günümüzün önemli sorunlardan biri de ‘okuduğunu anlama’dır. Okuduğunu anlama, bizlerin hayattaki konumlarını belirleyen bir beceridir. Okuduğunu anlayarak okuduğundan ders çıkarabilme olgunluğu ise tamamen üst düzey bir yetenektir.

İlkokul 1.sınıftan itibaren birçok öğrencimiz okuma becerisine ulaşmaktadır. Okumayı öğrenenlerin ise okuduğunu ne düzeyde anlamlandırdığı kişisel farklılık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu becerinin geliştirilmesini sağlayan birçok etken bulunmaktadır. Ancak en önemlisinin ‘okumayı sevmek’ olduğunu belirtebiliriz.

‘Okuduğunu anlama’ becerisi bireylere nasıl katkılar sağlamaktadır?

Okuduğunuzu anlayarak metinden anlam çıkarabilir ve yazarın ne demek istediğini daha iyi anlamlandırabilirsiniz.

Metnin ana fikrini daha çabuk kavrayabilirsiniz.

Herhangi bir durumun tespitini daha kolay yapabilirsiniz.

Olayları daha kolay analiz edebilirsiniz.

Olaylar arasında bağ kurma beceriniz artar.

Yazarak ifade etme becerileriniz gelişir.

Odaklanma yeteneğiniz gelişir.

Okuduğunu anlayarak ya da etkili bir şekilde okuyarak kişisel yaşamımızı iyileştirilebilir, okuduğumuzdan daha çok zevk alabilirsiniz.

Eğitim sistemimiz içerisinde kritik öneme sahip belli başlı sınavlar yer almaktadır. Bu sınavlarda sorulan ‘yeni nesil’ sorular okuduğunu anlama becerisini yoklamaktadır. Bir sayfalık paragraf ile sorulan bir sorunun basit bir cevabı olabilmektedir. Burada önemli olan cevaba ulaşabilmek için o metinden anlam çıkarabilmektir. Bu beceriye sahip olmanın yolu da kitap okumaktan geçmektedir.

Öğrencilerimiz için 3 ay sürecek olan yaz tatilinin planlanması oldukça önemlidir. Bu süreçte çocukların sürekli olarak tablet, telefon, bilgisayar gibi elektronik aletlerle vakit geçirmesi onlar için oldukça eğlenceli olabilir. Ancak her şey ‘teknolojik aletlerle eğlenmek’ değildir. Aile ile yapılacak sohbetler/etkinlikler, arkadaşlarla birlikte sokak oyunları oynamak, ağaçtan meyve toplamak, bir eşyayı tamir etmek, bisiklet sürmek, yüzmek, bir bitki yetiştirmek, bir işe yardım etmek, vb etkinlikler çocuklarımızın gelişimleri için daha sağlıklı ve eğlenceli etkinlikler olabilecektir. Bu etkinliklerle birlikte günde yarım saat ailece kitap okuma etkinliği ise ruhunuza ilaç gibi gelecektir. Çocuklarımız sizler rol model görerek kitap okumanın önemini kavrayabileceklerdir.

Okuduğunu anlayabilmenin en önemli şartı ‘okumak’tır. Kitap okurken bilmediğimiz kelimelerin anlamlarını bulmak için kelimeler arasında bağ kurmak, sözlükten öğrenmek, öğrendiğimiz yeni kelimeyi yaşamımızda kullanmak, metnin ana fikrini sorgulamak, sevdiğiniz bölümleri not almak, okuduğumuz kitabın kısa bir özetini çıkarmak, kitap hakkında sohbet etmek hem kitapla olan bağınızı arttıracak hem de okuduğunuzu daha iyi anlamanızı sağlayacaktır.

Yaz tatili önerisi olarak,

Çocuklarınızla birlikte tatil günlerini planlayınız. Ebeveynler olarak sizlerde bu planın bir parçası olmaya gayret ediniz. Çocuklarınız sizlerin gözüne ekrana baktığı süreden daha uzun süre baksın. Hayatı birlikte keşfetmeye çalışın.

Unutulmamalıdır ki:

"Bugünün küçükleri, yarının büyükleridir." (M.K.ATATÜRK)