Yaşamın tek düze olmadığını biliyoruz…

                Mutluluktan uçtuğumuz anlar mutlaka olmuştur

                Hüzünle kıvrandığımız ve zamanın hızlıca geçmesini istediğimiz anlar gibi

                Sevincimizi gözyaşlarımızla süslediğimiz olduğu gibi, kuruduğunu da biliriz gözyaşlarımızın…

                Karanlıklardan çıkarken aydınlıklara, ışıkların kör ettiğini de biliriz gözlerimizi…

                Yaşam böyle bir şey işte; karışık, karmakarışık…

                Ama bir şey var yaşamı sürdüren, devamını sağlayan; UMUT!

“Umutsuz olmaz, umutsuz yaşanmaz,” deriz ya, en büyük gerçeklik…

1900’lerin başında akbabalar sardı her yanımızı, GELDİKLERİ GİBİ GİTTİLER!

2000’lerde ABD’nin tetikçisi FETÖ cengâverleşti ve yediği tokadı hâlâ hazmedebilmiş değil!

ABD’nin besleyip büyüttüğü PKK, Atlantik’in “Kara gücü” oldu, şimdilerde erimede…

AB-D’nin tüm oyunlarına karşılık KKTC varlığını “Devlet” olarak kabullendirme yolunda ilerlemekte…

Her ne kadar DENGE politikalarıyla oyalama yollarına gidilse de Rusya, Çin, İran, Irak ve artık Suriye ile ilişkilerde de Avrasya hattı çizilmekte…

Bir yandan dış dünyada alan açan üretim politikaları (Mısır’da tekstil, Yunanistan’da turizm) diğer yandan da ülke içinde tek çıkar yol olan üretim çalışmaları gündemdeki yerini korumakta ve ısrarla “Üretim olmazsa olmaz” denilmekte, çözüm yolları (Tarımda seferberlik, teknik eleman açıklarını kapatma, Meslek Liselerine ilgi çekme vb.) seslendirilmektedir.

Yunanistan’ın AB-D destekli her türlü oyunlarına, tehditlerine, saldırganlıklarına sessiz (!) görünme, yeri, zamanı geldiğinde de gereğini yapabilme göstergeleri milletin yüreğine su serpmektedir.

Irak’ta PKK’nin “Yasaklı örgüt” olarak tanımlanması, Türkiye ile olan ilişkilerinde ciddi anlamda aşama kaydetmiştir.

Herkes her şeyin farkındadır.

İlk koşul ÜRETMEKTİR!

Ve umutsuzluğa asla yer yoktur!

Her şey her koşulda çok iyi değildir olamaz!

Deniz her an çarşaf gibi değildir… Hırçınlaştığında yer yerinden oynamaktadır!

Doğumlar mutluluk verdiği gibi ölümler de hüzün getirmektedir…

Ve her ölüm yeniden doğuş diye değerlendirilmektedir…

Demek ki tek yol; UMUT-UMUTLU olmak-UMUDU yitirmemek!

Doğru mu?

Umutsuz olmaz mı desek yoksa?