1974 sonrasıydı. Sözüm ona ve aslında halk arasında söylendiği biçimiyle mürekkep yalamış birisiyle sohbet ediyorum… “Siz Kıbrıs’ta ne istiyorsanız biz de onu istiyoruz,” dedi.

                Kamer Genç’in karşısındakine söylediği gibi bu ifadede birçok yanlış vardı;

1)      Yıllarca İngiliz egemenliğinde kalmış olan Kıbrıs’ta Türkiye de garantör ülkelerden biridir,

2)      Kıbrıs’ta iki halk olan Türkler ve Rumlar hep ayrı (Yerleşim yerleri de dahil etnik ve dinsel olarak) yaşamışlardır,

3)      1963’te başlayan Rum mezalimi çocuk-kadın-yaşlı demeden katliamlar yapmış ve soykırıma yönelmiştir.

4)      Rumların, Makarios önderliğindeki Enosis (Kıbrıs adasının Yunanistan’a bağlanması) hayalleri her zaman ve her durumda var olmuş ve tüm ilişkiler buna göre sergilenmiştir, (Kaldı ki daha sonra 2004 yılında Kıbrıs Türkleri “Yes de be annem,” diyerek kışkırtmalarla “Evet” oyu kullandıkları ve Rum kesimi “Hayır” dediği halde GKRY Avrupa Birliği’ne alınmıştır,)

**

Bülent Ecevit’in Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Başbakanı, Kaddafi’nin Libya lideri

olduğu ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yardım ettiği 1974 yılının 20 Temmuz’unda başlatılan Kıbrıs Barış Harekâtıyla bugünkü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuştur.

1983 yılının 15 Kasım günü de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti resmen ilan

edilmiştir.

Ülkemizdeki Türk-Kürt kışkırtmacılığıyla zerre kadar ilgisi olmayan bu benzetmenin

neresinden tutalım?

Türklerle Kürtler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni birlikte kurmuşlardır. (Bir)

Türklerle Kürtler et ve tırnak gibidirler. Evlilikler yapmışlar ve tek yürek olmuşlardır.

(İki)

Ortak anlaşma dilimiz vardır (Türkçe) ve aynı dinî inançlara sahibiz. (Üç)

Ülkenin her yanında Türkler ve Kürtler vardır, (Dört)

Anayasa çerçevesinde olmak üzere Türkler ve Kürtler eşit haklara sahiptirler, (Beş)

Bayrağımız, Bağımsızlık Marşımız, kurucu liderimiz ve gelecek umutlarımız ortaktır, (Altı)

Yeter mi?

Kıbrıs Türk’ü 1974 itibariyle huzurunu ve 1983 itibariyle de devletini bulmuş durumdadır.

Peki Rum kesimi?

Hem haksız ve hukuksuz olarak AB’ye alınmıştır,

Hem ABD, orayı üs olarak kullanmaktadır,

Hem Yunanistan liderleri (Dendias) GKRY’den fetvalar vererek, Türkiye Cumhuriyeti’ne sözüm ona parmak sallamaktadırlar,

Ortak tavır ne olmalı?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin DEVLET olarak tanınması için olağanüstü çaba gösterilmeli,

“Yavru Vatan” Olan Kıbrıs, Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyetleri doğrultusunda sahiplenilmelidir.

“Efendiler, Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece ikmal yollarımız tıkanır Kıbrıs’a dikkat ediniz bu ada bizim için çok önemlidir,” sözü tüm gerçeği açıklamaya yetiyor aslında!