Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde urgan atarak “İpi benden olsun… Asın!” (Mealen) demişti MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terörist başı için. Yine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Terör örgütünün siyasi uzantısı olan partiyi kapatmadığı için “Anayasa Mahkemesi kapatılsın,” diyen de Devlet Bahçeli idi. Terörist başını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne davet eden de Devlet Bahçeli oldu…
ABD’de kırk yedinci Başkan olması beklenen ve Amerika’nın kendine dönmesi gerektiğini savunan, “Suriye’den çekileceğiz,” diyen Trump’ın görevi devralmasına günler kala, Suriye parçalandı, gerek asker ve gerekse mühimmat arttırarak Suriye’ye girdi…
“Açılım” süreci Türk Milleti’nin istekleri doğrultusunda sona erdirildi ve ZORUNLULUKLAR, terör örgütünün ülke içinde neredeyse sıfırlanan ve ülke dışında da zayıflatıldığı bir hale getirildi.
Hepimizin bildiği gibi, emperyalizm;
Yüzyıllık planlar yapar ve “Böl-Parçala-Yönet “programından asla vazgeçmez! Vazgeçerse emperyalist olmaz!
Emperyalistler kolay, ucuz, etkili yöntemleri tercih ederler. Parçalamak istedikleri ülke insanları arasından seçtikleri işbirlikçileri, hainler ve maşaları diyebileceğimiz satılmışlarla birlikte hareket ederler. Ülkelerde karışıklıklar çıkarmak, her ne kadar ilk ve en etkili çabaları ise de fiilen işgal etmek de planlarının bir parçasıdır. (Irak işgalinde altmış bin ABD askerinin ülkemize sokulması planlarını alt-üst eden TBMM kararını önemli bir not olarak anımsayalım.)
TSK ve Millet birlikteliği ile terörün kökü kazınmakta iken, bölge ülkeleri ile iş birlikleri geliştirilmekte ve anlaşmalar yapılmakta iken, savunma sanayinde dünya ölçeğinde sıralamalarda yer alırken;
İç karışıklıklar çoğaldı. Gözaltılar, tutuklamalar, otel yangınları, (Alınması gereken tedbirler, önlemler ve gerekli kontrollerin yapılmış olması vb. ayrı bir köşede tutulmak üzere) intihar süsü verilen can almalar, mutfak ve kira yangınlarıyla baş etmeye çalışan halkın, gırtlağına kadar geldi…
İç karışıklıklarla “Renkli devrimler” yapıldı, Balkanlardan yayılarak.
İç işlere müdahale edilerek ülkeler parçalandı, Irak, Libya, Suriye. Suriye’de palazlanmaya çalışan PYD terör örgütü lideri, HTŞ’ye teklif yaptı, “Bizi de yönetime alın. Kendi bölgemizde idaremizi yapalım. Dilimizde eğitim yapalım. Ordumuzu geliştirelim…. Sizden bir şey istemiyoruz (!) Bizi yönetime alın sadece…” (Güldünüz mü, şaşırdınız mı, kızdınız mı?)
“Kurt puslu havayı sever,” değil mi?
“Milenyum 2000” tatbikatı vardı bir zamanlar ABD’nin. Ülkemizi deprem bahanesiyle işgal edeceği vb.
Depremde yapamadı belki ama, vazgeçmiş değil.
Terörist başı bırakılsın. Terör örgütü elemanları affedilsin. Anayasa değişikliği ile “Türk Vatandaşlığı” ve “Türk Milleti” gerçeklikleri Anayasa’dan çıkarılsın. Haa bu arada İmralı’dan çıkarılması planlanan Terörist başı için bir VİLLA hazırlandığı haberleri de kulaklarımıza geldi…
Vurarak, öldürerek, yakarak, yıkarak, işbirlikçileri aracılıyla ve aslında hainlerle bu ülkeyi bölmeye çalışmak hayallerini yerle bir edecek güç; DAMARLARIMIZDAKİ ASİL KANDA VARDIR biline!
“Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz,” diyen kıymetli, mücadeleci, araştırmacı- gazeteci, gladyonun katlettiği Uğur Mumcu’yu andığımız bugün, O’nun seslenişine ve öğretilerine kulak verelim. Verelim ki Uğur Mumcu sevgimizi göstermiş olalım.
Diyarbakır halkının sevgisini ve saygısını kazanmış olduğu için teröristler tarafından katledilen Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı da anmadan geçemeyiz.
Bu iki yüreklinin, mücadele kararlılıkları ve derinlikleri bize ışık tutmaya devam edecektir!