Bizim zamanımızda (!) ATLAS vardı.

                İlk Atlas (İlkokullar için)

                Orta Atlas (Ortaokullar için)

                Büyük Atlas (Lise ve dengi okullar ile dahası için)

                Ülkemizi, dünyamızı, yeryüzünün neresinde ne olduğunu öğrenmek içindi. Ülkeler, nüfus yoğunlukları, yeryüzü şekilleri vb.

                “Dilsiz harita” diye bir harita çizdirirdi öğretmenimiz. Sadece sınırlarıyla belirlenen ülkemizin örneğin. Sonra da il isimleri, deniz isimleri, nehir isimlerini söyler, yerlerini bulmamızı isterdi…

                Son aşamada her birimiz Türkiye haritasını ezbere çizebilir seviyeye gelirdik.

                Gelelim sadede;

                Varsayalım ki atlas yok elimizin altında. O zaman hemen bilgisayar (Buna telefonlarımız dahildir.) tuşlarını çalıştırarak bir Türkiye siyasi haritasını bulalım. Komşularımızı, denizlerimizi gösteren bu harita üzerinde çalışacağız.

                Bu arada her zaman yazdığımız gibi ABD’nin yüz yıllık planları olduğu bilgisini de yine ve yeniden anımsayalım.

                Kuzeybatıdan başlayalım.

                Yunanistan, ABD üssü haline geldi.

Ege Denizi’nde adalar yine ABD tarafından silahlandırıldı.

Güney Kıbrıs’ta demir kubbe (Taşınabilir Hava savunma sistemi-İsrail’e ait) yapılandırıldı.

Haritamızı incelemeye devam edelim. Kuzeye geçelim. Ukrayna NATO’ya alınmak isteniyor, Rusya’nın tüm açıklamalarına rağmen ve yine Rusya’nın ABD’yi tüm uyarmalarına rağmen.

Kuzeydoğu ’ya devam edelim. Atatürk’ün “Rusya’yla dost kalın,” söylemine de ters düşecek biçimde komşu ülkemizle sözüm ona DENGE politikalarıyla ve sonunda da AB-D teslimiyetiyle ters düşmüş durumdayız.

Hemen aşağıya devam ediyoruz ve İran var karşımızda. 1639 (Kasr-ı Şirin Antlaşması) yılından beridir dost kaldığımız bu ülke ile olan ilişkilerimizde de yalpalanmaya devam ediyoruz.

Bölge ülkelerimize bakmaya devam edelim. Irak, ABD tarafından parçalandı. Kuzeyinde sözüm ona Kürt Yönetimi oluşturuldu. (Her ne kadar Türkiye’nin ve İran’ın baskılarıyla özerklik ilan edilmese de…) “Bir koyup üç almak isteyen yönetenlerimiz (Turgut Özal) bu ülke ile de ilişkilerimizi bozdu.

Dokuz yüz on bir kilometrelik sınırımız bulunan güney komşumuz Suriye ile bir türlü buluşamadık… Suriye ABD tarafından bölündü. İsrail baş rolde. Dinsel ve etnik kışkırtmalar, ayaklanmalar, saldırılar, katliamlar devam ediyor.

Dört yanda durum bu. Biz ortada kaldık. Yangın şimdi nereye sıçrayacak dersiniz? Ya da buna kuşatılmışlık diyebilir miyiz? Kaldı ki, ülke içinde terörist başı için Atatürk’ün gazi Meclisi yolu açılmaya çalışılırken…

Neler oluyor dersiniz?

Uyumaya devam mı yoksa harita bize kırmızı kırmızı mı bakıyor?

Hani Atatürkçüyüz ya çok seviyoruz ya, kurucu önderimiz ya, ilkelerini ezbere sayabiliyoruz ya, İzmir Marşı’nı dilimizden düşürmüyoruz ya…

Bir kere de atlastan çalışalım dedim…

2025 GEBE…

İyilikler, güzellikler, doğruluklar için çırpınalım…

Bugün “Mersinliler Mersin’e sahip çıkınız,” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünü, “Mersinliler Mersin’e sahip çıktı” diye panoları dolduran Büyükşehir Belediyesi’ne de sorumuz olsun;

Nasıl?