Bu bir tanımlama; “Amerika Birleşik Devletleri’nde seçilen BAŞKAN, kişisel olarak değil, çok uluslu şirketlerin işaret ettiği ile olur,”
Doğru mu?
Kesinlikle
“Akli dengesi yerinde değil,” deniliyordu Biden için. Biyolojik sorunları öne çıkarılıyordu… Trump, ikinci kez ve ulufeler dağıtarak seçim arenasına girdi.
“Amerika, kendine dönecek.”
“Ne işimiz var dünyanın diğer uçlarında?”
“Suriye’deki askerlerimizi çekeceğiz.”
Uzatmanın anlamı yok, sadece bunlar bile açıklamaya yetiyor.
Ne oldu peki?
Trump, ikinci kez seçildi veeeee “Kanada, Amerika’nın 51. Eyaleti olsun,” diyerek sıraladı. Panama, Meksika taleplerini seslendirdi, hatta Panama’nın İpek-Yol projesinden çıkmasını sağladı!
Yetmedi; “Gazze halkını bölge ülkeleri alsın, Gazze’yi Amerika’ya bağlayacağım,” dedi.
Öncesinde ise İsrail’in topraklarının çok az olduğunu haritaya bakarak söyleyebildi …
Önce BOP sonra GOP neydi? Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin sınırlarının masa başlarında değiştirilmesi projesiydi değil mi? İşte tam da bunu yapmaya Trump denk geldi!
Emperyalizmin karakterini biliyoruz. Değişir mi? Kesinlikle hayır!
Öyleyse bizim değişmemiz ve yanlış politikalardan kurtulmamız gerekir. Tam da kurucu önderimizin işaret ettiği gibi;
Bölge ülkeleriyle iş birliği, emperyalizme karşı tarihimizden gelen direnme gücü, uzatılan havucun arkasındaki sopayı görme yeteneği, günübirlik değil uzun vadeli bakış açısı ve tıpkı onların yaptığı gibi önce kendi çıkarlarımız!
Önce terörist, katil, işgalci, saldırgan ve en sonunda Cumhurbaşkanı… Bilin bakalım kim? Acı olan da O’nu o makamıyla kabullenmek, onaylamak… Hatta bu uğurda komşu ülkelerle dostlukları kaybedebilmek…
Çıkış var mı bu yolda?
Hiç yok!
Emperyalist saldırılar, yaptırımlar, tehditler, şantajlar devam ediyor… Şaşırdık mı? Hayır! Karaktere şaşırmak olası değil!
Şaşırmak değil de hâlâ idare-î maslahatçılık yaralar bizi…
Var mı çıkışı? Onda da yok!
Ne demişti Amerikalı yetkili? “Amerika ile düşman olmak tehlikelidir. Dost olmak ÖLÜMCÜLDÜR”
Devam eden sömürgeleştirme, saldırı, kaynaklara el koyma, ülkeyi parçalama, milleti bölme planlarına “Dur” diyebilmek kararlılığı gerek!
Nasıl olur?
Orduya ve Millete güvenerek elbette…
Binlerce yıl önce yaptık, yüzlerce yıl önceden sürdürdük, şimdi yine yaparız!